İki toplumlu Suç ve Suça İlişkin Konular Teknik Komitesi’nin düzenlediği “Ev İçi Şiddet: Çocuk İstismarı ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi” konulu seminer, ara bölgedeki Ledra Palas Otel’de yapıldı.

Seminerin açılış konuşmalarını BM Barış Gücü Polis Komutanı ve Komite Başkanı Satu Koivu, Barış Gücü Kıdemli Danışmanı Aderemi Adekoya, Suç ve Suça İlişkin Konular Teknik Komitesinin Kıbrıslı Türk ve Rum eş başkanları Prof. Andreas Kapardis ve Salih Doratlı yaptı.

2008 yılında kurulan komiteyle ilgi bilgi de veren Başkan Koivu, BM, “Bugün burada bu konuyu ele almamızın nedeni, Kıbrıs adasında da bu tarz durumlara şahitlik etmemizdir, dedi.

Koivu, Kadınlar, erkekler ve çocuklar için en güvenli yer olan ev olması gerekirken bazı evlerde bunların tam tersinin yaşandığını, Covid-19 pandemisinde ve kapanma dönemlerinde dünya genelinde kadın ve çocuklara karşı ev içi şiddet olaylarında da artış kaydedildiğini anlattı.

Barış Gücü Kıdemli Polis Danışmanı Aderemi Adekoya da, ev içi şiddet ve kadına yönelik şiddetin önlenmesinin gerekli olduğuna işaret etti.

Adekoya, Birleşmiş Milletler’in konuya dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak amacıyla çok çeşitli platformları kullandığını aktardı.

Komitenin Kıbrıslı Rum eş başkanı Prof. Andreas Kapardis ise konuşmasına, mağdur haklarının çok yakın zamana kadar ihmal edilmiş bir alan olduğuna dair kanıtlar olduğunu vurgulayarak başladı.

“Çocukluk dönemi çok önemlidir ve ona çok dikkat etmeliyiz” diyen Kapardis, “Bugün aile içi şiddetten bahsederken vurgulamamız ‘önleme’ üzerinedir, dedi.

Komitenin Kıbrıslı Türk eş başkanı Salih Doratlı da, BM polis gücü ve Komitenin iş birliği ve dayanışma içerisinde verimli çalışmaların örneklerini sergilediğini kaydetti. Doratlı, ev içi şiddet konusunun din, dil, etnik köken, sosyal statü tanımaksızın tüm toplumları etkilediğini kaydetti.

Doratlı, bugün seminere konuşmacı olarak katılan uzman katılımcıların ortak bir amaç için bir araya geldiğini ve sevgi, saygı ve şefkatin, kötülük, üzüntü ve korkuya karşı galip gelmesi ve seminerin hem katılımcılarda hem de toplumda değişim için bir kıvılcım yaratmasını arzuladıklarını belirtti.