Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, ADA TV’ye konuk oldu.
‘Gündeme Bakış’ programında, Erçin Şahmaran’ın sorularını yanıtlayan Derya, şunları dile getirdi.
‘Artık hakikatler, doğru olmayan olaylar üzerinden gidiyor. Piyasaya, vitrine oynama politikası var. İşportacı siyaset kültürü oluştu. Gündemde olan konular masaya yerleştiriliyor. Onlar üzerinden popülist siyaset yapılıyor. Çakma mallar olduğu gibi çakma siyaset de var. Böyle bir dönem içinde siyaset yapmak zorlaşıyor.
Mesela, 1 Mayıs nasıl bir tarihe sahip, ne mücadeleler bu tarihi bugünlere getirmiş. Bunları bilmeden, sorgulamadan siyaset yapılıyor. Bu popüler siyaset yanlış. En başta siyasetin seviyesini de düşürüyor. İşçi bayramı evrensel kabul görmüş, bedeller ödenmiş bir mücadelenin sembolüdür. Bunları bilmeden, iş yerlerini kapattınız, insanları Rum tarafına yönlendirdiniz söylemi çok anlamsız.
Bu ülkenin içinde bulunduğu ciddi sorunlar var. Bu sorunlar bir anda çözülebilecek sorunlar değil. Üreten ciddi maliyetlerle karşı karşıya, ürettiğine pazar bulamıyor, ülke ambargo altında, hepsi ülke sorunları için birer etken.
Emek mücadelesi için yapılması gerekenler var. Ülkede bir çalışma kültürü oluşmalı.
Bu kültür oluşurken bir sistem, otorite oluşması gerek. Otorite derken, devletin en yukarıdan bir baskı mekanizması oluşturması anlamında değil. Denetleyen, insanları yönlendiren, kuralları koyan ve uygulanmasını sağlayan bir sistem. Ama 1983’ten bu yana bu sistem başarılamadı.
Devlet kapısı yıllarca bir rant kapısı olarak görüldü. İnsanların beklentisi de adaletsizlik üzerinden erozyona uğradı. İlk başlarda kendi vatandaşları üzerinden ayırımcılık yapan bir sistem kuruldu. Herkes yeni bir sistem istiyor. Ama kendisinden başlamayan bir sistem kurulsun diyor.
Sermaye en başta en az maliyetle, en fazla kar yapmayı ister. Yabancı emek gücü de böyle ortaya çıktı. Ve bu dünyanın sorunu, bu insanlar nasıl, hangi şartlarda çalışıyor, bu her yerde, her zaman bir tartışma konusudur.
Özel sektörde sendikalaşma, örgütlenme başarılamadı. Bu konu hem sol siyaset, hem de sendikal hareket için önemli bir özeleştiridir. Hükümet ve Çalışma Bakanı bir farkındalık yarattı. Bu da önemli bir adımdır. Keşke sağ siyaset de popülizmden uzaklaşıp, doğru neyse katkı koyma noktasına gelebilse.
Ekonomik ve sosyal beklentiler reformları etkiliyor. Birileri zenginleşip, rant üzerinden kazanç elde ediyorsa, birileri eğitim, sağlık, ulaşım konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyorsa, bunlar önemli sorunlardır. Ve kazançlarını kaybetmek istemeyenler, değişim konusunda bir direnç ortaya koyabiliyor.
Protokol konusu siyasi malzeme oldu. UBP siyaset üretmediği için, muhalefeti, hükümet bozuluyor istikrarsızlığı üzerinden yapmaya çalışıyor. Türkiye’den daha iyi para alırız konusu da ikinci bir söylemleridir. Muhalefet olmak bu değil. Hükümeti eleştirin, yanlışları söyleyin, proje üretin, ortak çalışma yapılsın ve yanlışlar düzeltilsin.
Türkiye ile hükümet arasında bir husumet yok, neden olsun ki? Bir parti ile anlaşmazlık olsa, diğer üç parti ile nasıl bir sorun olabilir ki? Türkiye büyük bir ülke ve başka sorunları da var. Bir rejim değişikliği yaşandı, Başkanlık sistemi geldi, yeniden yapılanma başladı.
Kıbrıs’la ilgili ne düzeyde bir iletişim mekanizması kurulacak, aylarca bu tartışıldı. Dış siyaset ve ekonomi anlamında gelişmeler oldu. Yerel seçimler yapıldı. Gerçekten ilk başlarda muhatap bulunamadı. KKTC dünyanın merkezi değil. Türkiye’nin tek konusu da Kıbrıs değil.’
3. SAYFA
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 20243. SAYFA
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 20243. SAYFA
23 Aralık 20243. SAYFA
23 Aralık 2024