Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Arasta esnafı temsilcilerinden bir grubu kabulünde, kapıları kapalı tutmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek, “Bu karar AB politikalarına da, BM’nin iki toplumu yakınlaştırma çabalarına da terstir ve haklı bir gerekçesi de yoktur” dedi.
Kapıların açılması için Rum yönetimi, BM ve AB ile diyaloğu sürdüreceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Her iki toplum da temas etmeye alıştı. Bu kapıları böyle kapalı tutmaya artık kimsenin gücü yetemez. Çünkü bu, AB politikalarına da terstir, BM’nin iki toplumu yakınlaştırma çabalarına da terstir; gerçekten ortada haklı bir gerekçe yoktur” dedi.
Bu konudaki mücadelesini sürdüreceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, bu kapsamda bugün BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilci Elizabeth Spehar’ı davet ettiğini ve konuyu görüşeceğini belirtti.
ARASTA ESNAFI TOPLDIĞI 300 İMZAYI CUMHURBAŞKANI’NA SUNDU
Lefkoşa Arasta çarşısı esnafını temsilen bir grup, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı ziyaret ederek, Rum yönetiminin dört sınır kapısını kapama kararından Arasta esnafı olarak mağdur olduklarını belirten ve sınır kapılarının yeniden açılması talebini içeren üç yüz imzalı dilekçeyi sundu.
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Ömer Gökçekuş’un da hazır bulunduğu görüşmede grup adına konuşan Bünyamin Yüksekbaş, kapıların kapanmasından rahatsızlık duyduklarını ifade ederek, mağdur olduklarını ve Cumhurbaşkanı Akıncı’dan yardım istediklerini söyledi.
Ziyarette yer alan diğer esnaf temsilcileri de, kapıların kapalı olmasından duydukları rahatsızlığı dile getirerek, Cumhurbaşkanı Akıncı’dan destek talep ettiler.
“ESNAFIN KAYGISINI ANLIYORUM”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, esnafı dinledikten sonra yaptığı açıklamada, esnafın kaygılarını anladığını, ilk andan itibaren kapıların bu şekilde kapatılmasının çok yanlış olduğunu hem Rum lider Anastasiadis’e söylediğini hem de kamuoyuna açıkladığını belirtti. Cumhurbaşkanı Akıncı, bir esnafın aktardığı; “kapıların kapanmasından bir hafta önce hükümetin haberi vardı” ifadesinin doğru olmadığını, bunun gerçek dışı bir dedikodu olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum Lider Anastaidis’in hastane yangınının olduğu gün kendisini “geçmiş olsun” demek için aradığını, iki saat sonra tekrar arayarak; Rum Bakanlar Kurulu’nun dört sınır kapısını bir hafta sonra gözden geçirmek üzere kapatma kararı aldığını, Bakanlar Kurulu’nda tüm kapıların kapatılması yönünde görüş olduğunu ama kendisinin bunu kabul etmediğini söylediğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, kendi girişimiyle 3 Şubat’ta toplanan İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin, koronavirüse karşı iki halkı korumak için neler yapılacağını konuştuğunu, uzmanların barikatlarda herhangi bir önleme gerek olmadığı, tedbir alınacaksa hava ve deniz limanlarında alınması konusunda mutabık kaldığını, 20 Şubat’taki ikinci toplantıda da bu mutabakatın teyit edildiğini, telefon konuşmalarında Anastasiadis’e de hatırlattığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum lidere; “Durum bu iken ne oldu da aniden bu kapıları kapatmaya yöneliyorsunuz” diye sorduğunda, Anastasiadis’in “Sizde 3 bin İranlı öğrenci ve onların aileleri var, bunlardan geçebilir” dediğini aktararak, bunun çok yanlış olduğunu söylediğini belirtti. Cumhurbaşkanı Akıncı, “Kendisine, virüsü önleyeceğim derken, virüsü iki toplumun arasına ekmekte olduğunu izah ettim, bunun yanlış olduğunu söyledim” dedi.
Rum lider Anastasiadis’in bugün kendisini tekrar aradığını ve bu defa da göçmelerin Güney Kıbrıs’a geçmesiyle ilgili şikayetini ilettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle konuştu:
“Sanki biz yolluyormuşuz gibi. Göçmenler iki türlü geçiyor o tarafa. Bir gurup mülteci bir sandalla Paralimni’ye çıktı bu sabah. Ya direk güneye geliyorlar veya bize geliyor ve bizden kaçak yollardan geçiyorlar. Yasak bölgelerden geçerek o tarafa gidenler oluyor. Bir kısmı burada kalıyor, bir kısmı Türkiye’ye gönderiliyor. Ama sanki biz burada organize bir şey yaparak kendilerine gönderiyoruz gibi bir havada konuştu. Bu yanlış, biz bunu yapmayız. Bu insanı bir konudur. Devlet olarak neden yapalım böyle bir şeyi? Bizim bu şekilde bir davranış sergilememiz söz konusu değildir.”
PAZARTESİ BEKLENMEDEN KAPILAR AÇILMALI
Cumhurbaşkanı Akıncı, bu vesile ile Rum lidere kapılar konusunu tekrar sorduğunu, pazartesi günü konunun yeniden değerlendireceğini öğrendiğini, kendisinin de pazartesini beklemeden kapıların açılması gerektiğini, kararın yanlış olduğunu söylediğini aktardı.
İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin dün yaptığı toplantıda da, kapıların sağlık için kapatılmadığının bir kere daha görüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, Arasta’yı çok sık ziyaret ettiğini, bölgenin canlanması için Belediye Başkanlığı döneminden beri projeler hazırladığını, esnafın yanında olduğunu anlatarak, konuyu görüşmek için, bugün BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Temsilcisi Elizabeth Spehar’ı görüşmeye çağırdığını, son üç gündür bu konu üzerinde yoğunlaştığını söyledi.
“SEBEP VİRÜS DEĞİL”
Sınır kapılarının kapandığı gün Metehan kapsını ziyaret ederek, yaşanılan sıkıntıyı yerinde gözlemlediğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, kapıları kapama kararının çeşitli sebepleri olabileceğini ama bunun nedeninin virüs olmadığının açık ve net olduğunu kaydetti.
Konunun peşini bırakmayacaklarını, kapıları açıncaya kadar büyük zorlukların üstesinden gelindiğini ve çok zaman harcandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Lokmacı da zor oldu. Ben Derinya’yı, Aplıç’ı açmak için üç sene uğraştım, sen bir günde kapatacak mısın? Bu kapıları büyük emeklerle birlikte açtık” dedi.
Lokmacı’nın Lefkoşa esnafı, Derinya’nın da Mağusa esnafı için önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, kapıların kapanmasının tek taraflı yanlış bir karar olduğunu, oysa ki yıllardır kapıların açılması için mücadele verdiklerini anlatarak şöyle konuştu:
“Her iki toplum da temas etmeye alıştı. Bu kapıları böyle kapalı tutmaya artık kimsenin gücü yetmez. Çünkü bu bir kere Avrupa Birliği politikalarına da terstir, Birleşmiş Milletler’in iki toplumu yakınlaştırma çabalarına da terstir ve gerçekten ortada haklı bir gerekçe de yoktur. Bizim en önemle üzerinde duracağımız nokta da budur; haklı gerekçe yok. Virüs görülse bile, burada ya da orada, bunun mücadele şekli bu değil. Mücadele şekli, girişlerde bu tedbirleri almaktı. Aldıkları kararla ilgili Rumları bile ikna edemediler. Ama belli ki başka niyetler var, başka düşünceler var.”
News
