13 Aralık 2025 Cumartesi
Canaltay: “Kapsamlı ve modern yöntemlerle yürütülecek bir nüfus sayımına ihtiyaç duyuyoruz”
Halil Kasım: ''Beldemize ulaşması beklenen su için sahadayız, hazırız''
Güney Kıbrıs Meteoroloji Dairesi, sarı alarm düzeyini turuncuya yükseltti
Ülke genelindeki trafik denetimlerinde 22 alkollü sürücü rapor edildi, 30 araç trafikten men edildi
Polis Genel Müdürlüğüne bağlı Trafik Ekipleri tarafından, ülke genelinde dün gerçekleştirilen trafik denetimleri sonucu; toplam 2,408 araç sürücüsü kontrol edildi
Kontroller sırasında çeşitli trafik suçlarından toplam 374 sürücü rapor edilerek aleyhlerinde yasal işlem başlatıldı. Kontrollerde 30 araç trafikten men edilirken 1 sürücü de tutuklandı.
Rapor edilen trafik suçları ise şöyle: “186’sı yasal hız sınırı üzerinde süratli araç kullanmak, 22’si alkollü içki tesiri altında araç kullanmak, 4’ü sürüş ehliyetsiz ve sigorta kapsamaksızın araç kullanmak, 6’sı sigortasız araç kullanmak, 5’i sürüş esnasında cep telefonu kullanmak, 12’si emniyet kemeri takmadan araç kullanmak, 3’ü muayenesiz araç kullanmak, 12’si seyrüsefer ruhsatsız araç kullanmak, 1’i tehlikeli sürüş yapmak, 9’u elektrikli scooterların kullanım kurallarına uymamak, 4’ü trafik ışıklarına uymamak, 13’ü trafik levha ve işaretlerine uymamak, 1’i koruyucu başlık takmadan motosiklet kullanmak, 1’i susturucusuz egzozlu araç kullanmak, 1’i aracın camlarına görüşü engelleyici cam filmi yapıştırmak, 1’i polisin dur talimatına uymamak ve 93’ü diğer trafik suçları.”
Meclis Genel Kurulu’nda 19 milyar 965 milyon 957 bin TL’lik İçişleri Bakanlığı bütçesi yasa tasarısı üzerine görüşmeler devam ediyor.
Bütçe üzerinde söz alan Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, İçişleri Bakanlığı konuşulurken aslında kamu düzeni ve toplumsal güvenin omurgasının konuşulduğuna dikkat çekti. Baybars, bu omurganın günden günde zayıfladığını, bütçenin de güçlendirecek bir vizyon ortaya koymadığını savundu.
“Muhaceretin olmadığı bir ülke devlet olamaz” diyen Baybars, muhaceret sisteminin bozulması, yeterli denetim yapılmaması ve aflarla birlikte, ülkenin, “herkesin girdiği çıktığı bir hana” dönüştürüldüğünü ileri sürdü. Baybars, öğrenci statüsü, turist statüsü ve çalışma izinleriyle alakalı yaşanan sıkıntılara dikkati çekti. 30 bin kişilik öğrenci statüsü olan bir nüfusun şu anda ne yaptığının bilinmediğini savunan Baybars, bunun yükseköğretime de zarar verdiğini kaydetti. Baybars, cezaevindeki nüfusun yarısından fazlasının da yabancı nüfus olduğunu belirtti. Muhaceret sistemindeki açıklara işaret eden Baybars, bu açıkların kapatılmasında bakanlığın sorumlu olduğunu söyledi.
Nüfus politikasını oluştururken ülkede kayıtlılığın sağlanması gerekliliğine değinen Baybars, nüfusun bilimsel olarak bilinmesinin tüm alanlardaki planlamalar için bir ihtiyaç olduğunu ifade etti. Baybars, bu yılki bütçede bir sayımın bu yıl da yapılmayacağının görüldüğünü dile getirdi. Son nüfus verilerinin üzerinden 15 yıl geçtiğini anımsatan Baybars, projeksiyon nüfuslara göre bölgelerdeki milletvekili sayısının değiştirileceği yönünde iddialar olduğunu ifade etti.
Milletvekili Baybars, vatandaşlıkla ilgili kriterlerin bu dönemde delindiğini ileri sürerek, vatandaşlık uygulamalarına ilişkin şikayetleri paylaştı ve ilgili politikanın ortaya konulması çağrısında bulundu.
Bireysel silahlanmanın da önünün açıldığını savunan Baybars, bunun getirdiği tehlikelere dikkati çekerek, “tabanca ruhsatı verilme gerekçesinin kişilerinin kendini koruma ihtiyacı” olduğu açıklamalarını anımsattı. Baybars, bunun devletin halkı koruyamadığı anlamına geldiğini ve istifa gerekçesi olduğunu söyledi.
Arazi konusu hakkında da konuşan Baybars, arazi dağıtımlarının siyasi yakınlıklar ve keyfi uygulamalarla anıldığını söyleyerek, dağıtımlarda “hangi kriterler uygulandığı” sorusunu yöneltti. Baybars, bu alanda şeffaf bir uygulama bulamayan gençlerin göçü tercih ettiğini kaydetti. Baybars, kırsal kesim arazisi dağıtımlarını da “seçim öncesi oy devşirme” olarak nitelendirerek, toplumun verdiği tepkiler sonucunda geri adım atmak zorunda kaldıklarını öne sürdü. Baybars, tarımsal arazi rezervlerinin “kayıt dışı ve yasal olmayan şekilde kullanımına” yönelik bazı eleştirilerde bulunarak, “toprak, kamu kaynağının en stratejik olanıdır.” dedi.
Taşınmaz Mal Komisyonu’nun işlevselliğine ilişkin son tartışmalara dikkati çeken Baybars, kaynak yaratılmasına ilişkin hazırlanan yasa tasarısının bir an önce değerlendirilmesi çağrısında bulundu.
Atılan adımların günlük ve keyfi değil, sürdürebilir ve istikrarlı olması gerektiğini kaydeden Baybars, bu kapsamda İçişleri Bakanlığı’ndan taleplerinin toplumsal güvenliği, huzur ve asayişin sağlanması olduğunu belirtti. Baybars, “Yoksa çok övündüğünüz devlet, kurumlarıyla birlikte zafiyet yaşayacak.” dedi.
Lefkoşa Polis Müdürlüğüne bağlı Cürümleri Önleme Şube Amirliği Ekipleri, yürüttükleri operasyon kapsamında C.E. (E-19), A.G. (E-19) ve A.E. (E-20)’nin ikametgâhında arama gerçekleştirdi.
Yapılan aramada, şahısların tasarrufunda yaklaşık 30 gram ağırlığında hintkeneviri türü uyuşturucu madde olduğuna inanılan madde bulunarak emare olarak alındı.
Bahse konu üç şahıs tutuklanmış olup, olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
AB’ye ulaşmaya çalışan 130’dan fazla kişi, Belarus sınırının altında tespit edilen bir tünelden yasa dışı yollarla Polonya’ya giriş yapmaya çalışırken yakalandı.
Polonya Sınır Muhafızları, 180’den fazla kişinin Polonya–Belarus sınırını yasa dışı şekilde geçtiğini ortaya çıkardı. Göçmenlerin, Podlasie bölgesindeki Narewka yakınlarında bir barajın altına kazılan bir tünel aracılığıyla Polonya topraklarına girdikleri belirtildi.
Entegre elektronik sistemler sayesinde sınır muhafızları, tünelden çıktıktan sonra göçmenlerin yerini tespit etti; 130’dan fazla göçmen yakalandı. Tünelin yaklaşık yüz metre uzunluğunda ve yaklaşık 1,5 metre yüksekliğinde olduğu bildirildi.
Girişi Belarus tarafında ormanlık alanda gizlenen tünel, sınıra yaklaşık 50 metre mesafedeyken; çıkışı ise Polonya sınırına yalnızca 10 metre uzaklıkta bulunuyordu.
Sınır yetkilileri, arama operasyonuna askerler, polis memurları ve iz takip köpeklerinin de katıldığını, bunun da göçmenlerin büyük bölümünün yakalanmasını sağladığını belirtti.
Yakalananlar arasında ağırlıklı olarak Afganistan ve Pakistan uyruklular bulunurken, Hindistan, Nepal ve Bangladeş’ten kişiler de vardı.
Aynı zamanda iki sürücü de gözaltına alındı. Bunların 69 yaşında bir Polonya vatandaşı ile 49 yaşında bir Litvanya vatandaşı olduğu belirtildi. Erkeklerin, göçmenleri Batı Avrupa’ya kaçırdıklarından şüpheleniliyor.
Bu, Podlasie Sınır Muhafızları Şubesi görevlilerinin 2025 yılı içinde tespit ettiği dördüncü tünel oldu.
Sınır Muhafızları, elektronik ve fiziki güvenlik önlemlerinin bir arada kullanılmasının, devlet sınırını ihlal etmeye yönelik bu tür girişimlere hızlı şekilde müdahale edilmesini mümkün kıldığını vurguladı.