Toprak görüşmesinden önce uzmanlar haritalar üzerinde işbaşı yaptı!
Akıncı ile Anastasiadis’in, 7–11 Kasım tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre kentinde toprak konusunda yapacakları ileri sürülen görüşme için, Rum tarafında hummalı hazırlıklar yapıldığı ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, 7–11 Kasım tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre kentinde toprak konusunda yapacakları ileri sürülen görüşme için, Rum tarafında hummalı hazırlıklar yapıldığı ifade edildi.
Bununla birlikte, ay sonu (30 Ekim) toplanması beklenen Rum Ulusal Konseyi’nin ise, Rum siyasi parti başkanlarının Cenevre’deki görüşmede Anastasiadis’e eşlik edip etmeyeceğine karar vereceği haber verildi.
Politis gazetesi “Hummalı Hazırlıklar- Uzmanlar Haritalar Üzerinde İşbaşı Yaptı- Tapu ve Şehircilik Dairesi Harekete Geçti” başlıklı haberinde, Tapu Dairesi ile Şehircilik Dairesinde telaşlı bir hazırlık olduğunu çünkü 7–11 Kasım tarihleri arasında Toprak konusunda Cenevre’de yapılacak görüşmede Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’e, bu dairelerden görevliler ile değer belirleyen memurların eşlik edeceğini yazdı.
Görüşmenin büyük öneme sahip olarak addedildiğini, çünkü toprak düzenlemelerinin haricinde, bunun mülkiyetin çözümü maliyetini de belirleyeceğini kaydeden gazete, görüşmenin aynı zamanda gelecekteki şehir planlamasının da temellerini ortaya koyacağını ifade etti.
Gazete, iç sayfalardan “Harita ve Rakamlarla… Liderlere Cenevre’de Uzmanlardan Oluşan Gruplar Eşlik Edecek” başlıklarıyla yayımladığı haberinde ise, Rum kesiminin Toprak konusunu görüşmek için, Cenevre’ye uzmanlar, Tapu ve Şehircilik Dairelerinden görevliler, aynı zamanda değer belirleyen memurlar grubunun eşliğinde gideceğini, öte yandan Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da benzer bir grup hazırlamasının beklendiğini yazdı.
Toprak konusundaki görüşmenin, mülkiyetin kapanmasının anahtarını teşkil edeceğini yazan gazete, devamla, Rum Hükümeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in dün Rum Radyosu RİK’e yaptığı açıklamada, toprak konusundaki görüşmenin 7–11 Kasım tarihleri arasında gerçekleşmesinin beklendiğini teyit ettiğini aktardı.
Öte yandan gazete, Anastasiadis’in grubunda Şehircilik Dairesinden görevlilerin de yer alacak olmasının, yapılacak olan görüşmenin, yalnızca durumdan etkilenen bölgelerin değerini değil, toplum ve ekonominin devlet ve federasyon aşamasındaki gelişimi ile uzun ve kısa vadede planlamasını da göz önüne alması ihtiyacıyla alakalı olduğunu yazdı.
Gazete, “bununla birlikte, esas meselenin, yalnızca çözümden sonra hangi bölgelerin Rum idaresi altında bulunacağı konusunda bir sonuca varılması ve Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in toplumlarına sunacakları memnun edici haritalara sahip olup olmayacakları değil, iade edilmeyecek bölgelere ilişkin tazminat bedelinin nasıl şekilleneceği olduğuna” da işaret etti.
Mülklerin değerinin belirlenmesine ilişkin temeli teşkil edecek olan fiyatların/değerlerin ne olacağı sorusunun da “yakıcı bir sorun olmayı sürdürdüğünü” yazan gazete, bir diğer ifadeyle, bunun 1974’te geçerli olan fiyatlar mı, yoksa 2013 fiyatları temelinde mi hesaplanacağını ya da KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Kıbrıslı Rumlara tazminat olarak verdiği “az miktarların” bu hesaplamada hangi rolü oynayacağı konularını ortaya koydu.
“Görüşülecek olanların temel eksenini, toprak düzenlemeleri temelinde Kıbrıslı Rumların yüzde kaçına mülklerin iade edileceğinin teşkil edeceğini ileri süren gazete, bu unsurun mülkiyetle ilgili durumu normalleştirebileceğini” öne sürdü.
Gazete, bir diğer ifadeyle “ne kadar çok Kıbrıslı Rum, Rum idaresi altında geri dönerse, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Türk kurucu devletindeki de facto nüfus ve mülkiyet çoğunluğuna ilişkin taleplerinin güvenceye alınmasının da o kadar kolay olacağını” öne sürdü.
Aynı zamanda, Rum kesiminin endişelerinden ortaya çıktığı üzere, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in grubunun hareket edeceği ikinci eksenin, kıyı şeritleri olacağını kaydeden gazete, Rum kesiminin, toprak düzenlemelerinin akabinde ortaya çıkacak olan toprak oranının, her devletin kıyı şeridini yansıtması gerektiğini düşünmesinin nedeninin bu olduğuna işaret etti.
ULUSAL KONSEY TOPLANTISI
Gazeteye göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e Brüksel temaslarında eşlik etmekte olan Rum Hükümeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis ise dün buradan RİK’e yaptığı açıklamada, Rum siyasi parti başkanlarının ulusal konseyde bilgilendirilmelerinin, 30 Ekim’de gerçekleşeceğini söyledi.
Rum siyasi parti başkanlarının Anastasiadis’e Cenevre’de eşlik etmesi konusunda ise gazete, bazı Rum hükümet kaynaklarına dayanarak, bazı partilerin görüşmeye katılmama konusundaki düşüncelerinin, Başkanlığın, partilerin Anastasiadis’e eşlik etmesini isteyip istememe konusunu ikinci kere düşünmesine neden olduğunu ekledi.
Simerini gazetesi ise “Toprakla İlgili Kriterler Konusunda Aşılamaz Uçurum- Kıbrıslı Türkler Omorfo’nun Toprak Düzenlemelerine Dahil Edilmesine İtiraz Ediyor” başlığıyla manşete çektiği haberinde, tarafların toprak başlığıyla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olan mülkiyetle ilgili tezleri arasında aşılamaz bir uçurum olduğunu iddia etti.
Gazete dün akşam “Sigma’nın” ifşa ettiği; tarafların toprakla ilgili yazılı olarak ortaya koydukları kriterlere de yer verdi ve Kıbrıs Rum tarafının toprakla ilgili kriterlerini kısaca şöyle özetledi;
“1. Mal-mülk, mülkiyet ve toprak düzenlemelerinden bağımsız olarak geri dönüş hakkı
2. Örneğin Omorfo (Güzelyurt) gibi, 1974 yılından önce nüfus çoğunluğuna sahip olan ve Kıbrıslı Rumlar için büyük öneme sahip olan toprakların, aynı zamanda tarihi, arkeolojik ve dini öneme sahip toprakların iadesi
3. Kıyı şeridi yüzdesi oranının, toprak yüzdesiyle orantılı olması gerekir. Bu her kurucu devletin toprağı, nüfusu ve bölgelerinin mülkiyet hakkını yansıtması ve birincil kaynakların dağılımında iyi bir denge olması için gerekli bir şeydir.
4. Rum kesimi aynı zamanda kalkınma, verimlilik, işlevsellik, ticaret ve turizm perspektifi olan, ulaşım ve iletişim hizmetlerine sahip ve yerleşim alanlarına komşu olan toprakların da göz önünde bulundurulması gerekeceğinde ısrar ediyor.”
Gazeteye göre Kıbrıs Türk tarafı ise şunları istiyor:
“1. Toprak düzenlemelerinden etkilenenlerin sayısının en aza indirilmesi
2. İki kesimliliğin güvenceye alınması ve özel bölgeler, kantonlar ve ceplerin istisna olması
3. Örneğin Güzelyurt gibi büyük yatırımlar yapılan ve kalkınma olan yerlerin toprak düzenlemelerine dahil edilmemesi
4. Kimlik ve toprak bütünlüğünün korunması ve garantiye alınması
5. Bugünkü kıyı şeridi yüzdesinde minimum değişiklik”
Akıncı ile Anastasiadis’in Cenevre’de yapacakları görüşmede ortaya çıkması beklenen zorlukların, Ulusal Konsey’in 30 Ekim’de yapacağı en kritik toplantıların birinde masaya yatırılacağını yazan gazete, Rum siyasi partilerinin Anastasiadis’e eşlik edip etmeyeceklerinin ise kuşkulu görünmekte olduğunu belirtti.
Gazete, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, “kendisine karşı sert bir şekilde muhalefet olmalarından ötürü, Kıbrıs Türk siyasi partilerinin Cenevre’de bulunmalarını uygun bulmadığından” söz edildiğini de ekledi.
Gazete iç sayfalardan “Mülkiyet Kriterlerinde Uçurum” başlığıyla yer vermeyi sürdürdüğü haberinde ise, “Sigma’nın” elde ettiği bilgilere dayanarak, Rum siyasi partilerinin tepki göstermesi ve Anastasiadis’ten bilgilendirme beklemelerine rağmen, ortaya konacak senaryo ve haritaların teferruatlı olması için, yetkili tüm birimlerden bilgilerin toplanması amasıyla gerekli direktiflerin verildiğini yazdı.
Gazete “Akıncı’nın Zayıflığı” ara başlıklı haberinde ise, Kıbrıs Türk heyetinde Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı, Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu’nun da yer alacağını ve Rum Başkanlık kaynaklarına göre, bu durumun Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu meselelerde tek taraflı karar alma konusundaki zayıflığını gösterdiğini iddialarına ekledi.
Fileleftheros ise “Toprak İçin Tecrit Odası/Hücresi Arıyorlar-Tarihleri Buldular, Hala Daha Görüşmelerin Gerçekleştirileceği Yeri Arıyorlar” başlıklı haberinde, 7–11 Kasım tarihlerinde yurt dışında yapılacağını ileri sürdüğü görüşme ışığında, toprak konusunda yapılan hazırlıkların, aynı zamanda Atina ve Rum kesiminin güvenlik konularıyla ilgili girişimlerinin, “Yunan tarafının” gündeminin üst sıralarında bulunduğunu yazdı.
Gazete, müdahil tarafların görüşmelerin yapılacağı tarihler konusunda görüş birliği içerisinde olduğunu, ancak görüşmelerin yapılacağı yer konusunda mutabakata varılmadığını ve bunun da tecrit hücresini anımsatması gerekeceği yorumunda bulundu.
Bu konunun, liderlerin görüşmelerinin yeniden başlayacağı bu hafta başından itibaren netleşmesinin beklendiğini yazan gazete, müzakerelerin gelecekteki gidişatının, toprakla ilgili görüşmelerin sonucuna bağlı olacağını, güvenlikle ilgili çok taraflı bir konferans toplanıp toplanmayacağının buna bağlı olacağını öne sürdü.
Perde gerisinde çeşitli fikirler muhafaza edilmekte olduğunu ve bunların görüşmeleri kolaylaştırmak için ortada dolaşmakta olduğunu yazan gazete, bu fikirler arasında “Omorfo’nun (Güzelyurt) durumunda olduğu gibi, federal hükümetin toprağı olacak olan üçüncü bir bölge/alan meydana getirilmesinin bulunduğunu” belirtti.
Türk tarafının bu tezi kabul ediyor gibi görünmediğini yazan gazete, Rum siyasi parti başkanlarının Anastasiadis’le birlikte Cenevre’ye gidip gitmeyeceklerine ise 30 Ekim’de yapılacak Ulusal Konsey toplantısına karar verileceğini kaydetti.
ANASTASİADİS-ÇİPRAS GÖRÜŞMESİ VE GÜVENLİK KONUSU
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın geçtiğimiz akşam Brüksel’de gerçekleştirdikleri görüşmede, güvenlik konusuyla ilgili yapacakları faaliyetleri ele aldıklarını da yazan gazete, Anastasiadis ile Çipras’ın, AB Zirve toplantısı için bulundukları Brüksel’deki temasları çerçevesinde, “çağdışı garantiler sisteminin kaldırılması” konusunu gündeme getirme konusunda mutabakata vardıklarını aktardı.
Gazeteye göre Rum Hükümeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis ise açıklamasında, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in AB Zirve Toplantısı ve öncesinde de Maastricht’teki Avrupa Halk Partisi toplantısı çerçevesindeki temasları sırasında, AB yetkilileriyle Kıbrıs sorununu ele aldığını söyledi.
Gazeteye göre Hristodulidis, Anastasiadis’in görüşmelerinde başı çeken konunun, yaşanan gelişmeler haricinde, güvenlik ve garantiler konusunun olduğunu belirtti.
Gazeteye göre Rum sözcü, Anastasiadis’in “müzakere masasındaki öneriye muhatapları tarafından olumlu bir şekilde yaklaşılmasından memnuniyet belirttiğini” de söyledi.
Hristodulidis, Anastasiadis-Çipras görüşmesine değinerek, “Kıbrıs sorununun olası bir çözümü çevresinde, güvenlik konusunun Anastasiadis’in önerisi çerçevesinde ele alınması gerektiğinin ortak bir inanç olduğunu” da ekledi.
Haravgi ise “Toprak İsviçre’de Haritalar ve Yer İsimleriyle Görüşülecek- Rum Kesimi Üçünü Tarafların Varlığını Kabul Etmeyecek- Başkana Eşlik Edip Etmeyeceğine Ulusal Konsey Karar Veriyor” başlıklı haberinde, Rum Hükümeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in açıklamalarına yer verdi.
Gazeteye göre toprak konusuyla ilgili görüşmelerin haritalar ve yer isimleriyle yapılacağını dile getiren Hristodulidis, görüşmelerin yapılacağı tarih ve yere ise karar verilmediğini açıkladı.
Görüşmelerin büyük olasılıkla 7–11 Kasım tarihlerinde yapılacağını ifade eden Rum sözcü, görüşmelerin BM’nin Cenevre’deki resmi temsilciliğinin merkezinin olduğu yerde yapılmayacağının ise kesin olduğunu söyledi.
Gazeteye göre ilgili bir soruya yanıtında, yurt dışında yapılacak görüşmeye Kıbrıs Türk ve Rum tarafları ile BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide başkanlığındaki BM heyetinin katılacağını dile getiren Rum sözcü, Kıbrıs’ta müzakerelere katılanlar haricinde, müzakerelere herhangi bir müdahale veya katılım olmasını kabul edilmeyeceğini ifade etti.
Türk heyetinin de görüşme yerine gitme olasılığına dair bir soruya ise Rum sözcü, bunun beklenen bir şey olması gerektiğini, çünkü KKTC ile Türkiye arasında açık bir iletişim kanalı bulunduğunu sözlerine ekledi.
Alithia ise habere “İsviçre’deki Görüşme Harita ve İsimlerle- Toprakla İlgili Görüşmelerin 7-11 Kasım Tarihlerinde Olması Büyük Olasılık- Anastasiadis’e Siyasi Parti Başkanlarının Refakat Etmesine Ulusal Konseyin Muhtemelen 30 Ekim’deki Toplantısında Karar Verilecek” başlıklarıyla yer verdi