Bizler çocuklarımıza nasıl davranırsak çocuklarımız da dünyaya o şekilde davranır diyerek başlamak istiyorum yazıya. Gerçekten de öyle değil mi? Çocuklar her şeyi ilk olarak aile içinde öğrenir.

Bir Gandhi yetiştirmek bizlerin elinde.
O halde bu yolda elimizden geldiğince çocuklarımızı her konuda bilinçlendirmek bizler için çok önemli olmalı.
Yıllar geçtikçe tüm dünyada ekolojik anlamda birçok farklılıkla karşılaşmaya başladık. Doğanın bizim iyiliğimize olan ihtiyacının arttığını söyleyebilirim.

Tüketim toplumu haline gelmemiz, tabiatın bize sunduğu kaynakları bilinçsizce tüketiyor olmamız ve en kötüsü de bu kaynakların yerine yenilerini koyamıyor olmamız, bizleri gelecekte çok zor durumda bırakacağa benziyor.
Tabii sürdürülebilirlik dediğimizde ekolojik farkındalığın yanı sıra; ekonomik kalkınmayı sağlamak, ülkeler arasındaki eşitsizliği azaltmak, yoksulluğu sona erdirmek, bebek ölümlerini azaltmak gibi birçok öğenin de aklımıza geldiğini görüyoruz.
Bu konuda BM düzeyinde tüm dünyada üzerine eğilmemiz gereken toplamda 17 hedef bulunuyor ve sürdürülebilir bir dünya için çocuklarımızı da küçük yaşlardan konuya dahil etmemiz çok önemli.
Çünkü bundan böyle dünya dengeleri herkesin hayatında çok daha büyük önem taşıyacak.
Dünyanın başka bir yerinde bozulan denge, mutlaka herkese yansıyacaktır.
Dünyayı daha yaşanılabilir kılmak için yeni neslin sürdürülebilirlikle ilgili tüm konulara dahil olması büyük öneme sahip.
Bizlerin bu konularda doğru adımlar atmamız gerektiği yadsınamaz bir gerçek.
Bu doğru adımlardan biri de çocuklarımızı bu konuda bilinçlendirmek. Çocuklarımıza sürdürülebilirlik kavramını doğru olarak aktarmamız çok önemli.

Onlara eşitliği öğretin

Çocuklarımıza şimdiden öğreteceğimiz her şey, gelecekte çok daha güzel bir dünyada yaşamalarına vesile olacaktır.
◊ Önemle belirtmeliyiz ki; yaşanabilecek tek bir dünya var ve hepimiz dünyayı daha iyi ve yaşanabilir bir hale getirmek için elimizden geleni yapmalıyız.
◊ Onlara enerjinin ne demek olduğunu ve enerjiye ne kadar ihtiyacımız olduğunu anlayacakları bir dille anlatabiliriz.
◊ Eğitimin önemini, cinsiyet ayrımı yapmaksızın eşit ve kaliteli eğitimin herkesin hakkı olduğunu anlatabiliriz.
◊ Eşitsizlik kavramının ne kadar kötü olduğunu, ülkeler arasındaki eşitsizliklerin mutsuzlukla sonuçlandığını ve bunu önlemek için şimdiden atacağımız adımların ileride mucizeler yaratabileceğini anlatabiliriz.
◊ Ayrıca onlara
dünyanın kaynaklarının sınırsız olmadığını, bugünkü tüketim düzeyimizi gelecek nesillerin de bu kaynaklardan yararlanabilecekleri seviyede tutmamız gerektiğini öğretmeliyiz.

İLK ADIMLAR

Sadece çocuklar için değil bizler için de aslında küçük gözüken ama toplu olarak düşündüğümüzde çok işe yarayacak bazı önlemler mevcut:
◊ Elektronik aletlerin fişlerinin çekilmesi çok önemli. Kapalı konumda olduklarında dahi çalışmaya devam ediyorlar.
◊ Geri dönüşüme önem verilmesi ve evdeki atıkların kağıt, cam ve plastik olarak ayrılması çevreye inanamayacağınız derecede fayda sağlar.
◊ Yenilenebilir enerjili elektronik ürünleri evlerimizde kullanmayı tercih etmemiz en başarılı yöntemlerdendir.
◊ Çok fazla su akıtmaktan kaçınmak da çok önemli. Örneğin bulaşık yıkarken çok su harcamayı önlemek amacıyla bulaşık makinesini tercih edebiliriz. Ellerimizi yıkarken ve dişlerimizi fırçalarken boşa su akıtmamaya da dikkat etmeliyiz.
Burada şunu düşünmeliyiz; çocuklarımıza bırakacağımız ilk ve en önemli miras sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek olacaktır.
Eğitim ailede başlar ve çocuklarımıza öğrettiğimiz her güzel şey, hem onların hem de tüm dünyanın gelecekteki mutluluğuna katkı sağlayacaktır.