– Atatüzün: Babam 35 yıl Mercedes bayii olma hayali ile uğraş verdi ve sonunda o hayalini gerçekleştirdi. Bugün biz babamın hayallerini daha ileriye taşımak için uğraşıyoruz. Kuzey Kıbrıs’ın popülizmden uzak, uzun vadeli ekonomik kararlara ihtiyacı var. Sürdürülebilir bir ekonomik yapı için birlikte çalışmalıyız.
Mercedes-Benz her segmentte araç üretiyor
– Debreli : Mercedes eskiden ulaşılması zor olan bir marka idi, şimdi ulaşılması kolay olan bir markaya dönüştü. Araç alırken sunulan uygun ödeme koşulları da Mercedes’e halkın daha çok yönlenmesinde etken oldu.
HK Ajans
Dünya Oto Direktörleri Serde Debreli Atatüzün ile Hasan Debreli Mercedes Benz’i anlattı.
Bu hafta araba sektöründen Dünya Oto ve babalarının hayallerinin arkasından yürüyen iki genç girişimci ile sizi buluşturuyoruz. Yıldıray Debreli’nin, 19 yaşında Dünya Oto binasında Almanya’ya staja gitmek için izin bekleyen bir gençken, daha sonra bu şirketi satın almasıyla başladı Dünya Oto’nun hikayesi. O zamanki şirket sahipleri staj yapmasına izin vermeyince Yıldıray Debreli kendi imkanlarıyla Almanya’ya gitti. Mercedes markasına gönülden bağlı olan Yıldıray Debreli, sonunda Mercedes’in bayiliğini yıllar sonra almayı başardı. Yıldıray Debreli, 2000’li yılların sonunda bayiliği alana kadar hiçbir mecburiyeti olmamasına rağmen Oto Galerisi’nde 30 yıl boyunca ağırlıklı olarak ikinci el Mercedes araç sattı. Yıldıray Debreli’nin vefatından sonra iki çocuğu Serde Debreli Atatüzün ile Hasan Debreli, bugün onun hayallerini sonsuza kadar yaşatmak için çalışıyor. Atatüzün ve Debreli, yıllar önce babalarına verdikleri sözün arkasından Dünya Oto’yu büyütmek, kurumsallaştırmak ve ileriye taşımak için yoğun bir mesai harcarken, bize Mercedes’in bugün artık her yaşa hitap eden modelleri ve uygun fiyatları ile piyasada önemli bir paya sahip olduğunu belirttiler. Dünya Oto’nun Gönyeli’deki Merkezinde Serde Debreli Atatüzün ve Hasan Debreli ile Mercedes’i ve ekonomiyi konuştuk. İşte detaylar…..
2007’den bu yana sektördeyim
SORU: İş hayatının içine girmeye nasıl karar verdiniz. Özellikle bir kadın olarak zorluklar yaşamadınız mı?
SERDE DEBRELİ ATATÜZÜN: Üniversitede işletme eğitimimi tamamladıktan sonra Kıbrıs’a döndüm. Aile şirketimizde babamla birlikte çalışmaya karar verdim. Zaten küçüklüğümüzden bu yana babamızın işinden dolayı sürekli arabalarla iç içe idik. Arabalara da çok meraklıydım. 2007 yılında Kıbrıs’a dönüş yaptım ve 9 yıldır da, şu an Mercedes Benz distribitörü olan Dünya Oto LTD direktörlüğünü yapıyorum. Bir kadın olarak sektörde olmak tabii çok görünen bir şey değil ama işimizi severek yaptığımız için karşımıza çıkan zorluklarla mücadele etmeye devam ediyorum. Başarı odaklı bir kişiliğim var. Müşteri memnuniyetini ön plana koyduk. İşimizi büyütmek için bir yandan uğraş verirken, diğer yandan kurumsallaşma yolunda adımlar atıyoruz. Ben başarının çok çalışmakla ve inanmakla geleceğine inananlardanım.
Her şeyi sıfırdan öğrendim
SORU: Burayı kardeşinizle birlikte devralmanız nasıl oldu?
ATATÜZÜN: 2007 yılında babamla birlikte çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra bu şirketi devralma durumu çıktı karşımıza. O zaman tabii yurt dışında eğitim aldığım için babamıza destek olmamız gerekiyordu. Kendisi zaten “ Ben 35 yıldır bu sektördeyim çocuklar. Siz devam edecekseniz bu yatırımı yapacağım” diyerek Dünya Oto Mercedes Benz distribitörlüğünü aldı.. Biz de kardeşim Hasan ile birlikte, “ Evet edeceğiz” dedik ve bu firmayı devraldık. Daha sonra tabii babam rahatsız olduğu, sağlık sorunları yaşadığı için bayağı zor günler geçirdik. Babamı erken kaybettik. O andan itibaren sorumluluk bizim omuzlarımızdaydı. Babama verdiğimiz söz vardı ve onun hayallerini ileriye taşıma hedefimiz. Firmayı toparlamak için 7/24 çalışmaya başladık. Annem de bize o süreçte çok destek oldu. Her şeyi sıfırdan öğrendim diyebilirim. Geçmiş tecrübelerimiz burada karşılaştıklarımızla çok farklıydı. Ama yılmadık. Sorunlardan kaçmak yerine üzerlerine gittik ve onları çözmek için kararlı adımlar attık. Önemli mesafeler kat ettik. Ama tabii ki öyle bir sektör ve ekonomik rekabet koşulları içerisindeyiz ki, durmak yok. Her yeni günde yeni kararlar ve adımlarla yola emin adımlarla devam ediyoruz.
SORU: Otomobil sektöründe bir kadın olarak arabaların teknik özellikleri ile ilgili sıkıntı yaşadınız mı?
ATATÜZÜN: Arabalara karşı çocuk yaştan ilgim vardı. Bu arada tabii ki sürekli bir şekilde hem burada hem de Almanya’da Mercedes’te eğitim görüyoruz. Sürekli eğitimlerimiz var. Toplantılarımız oluyor. Zaten araçlara ilgim olduğu için de yakından ilgileniyorum. Mercedes’te öyle bir sistem var ki oraya yani Almanya’ya gitmeden önce burada önce online platformlardan eğitim alıyoruz. Daha sonra da Almanya’da Mercedes-Benz firmasında eğitim amaçlı toplantılarda yeni araçları öğreniyoruz. Bu konuda hiçbir zorluk yaşamadım.
“Mercedes ve diğerleri”
SORU: Kıbrıs Türk halkı Mercedes sürmeye çok meraklıdır. Hatta taksiler de Mercedes. Bu sevdayı nasıl yorumlamak gerekir?
ATATÜZÜN: “Mercedes ve diğerleri” diye bir kavram vardır. Müşterilerimizden de gördüğümüz Mercedes kullanıcısı aracını değiştireceğinde yine Mercedes’i tercih ediyor. Mercedes kullanan aracını başka bir markayla değiştirmiyor. Bu şekilde merak sürüyor Kıbrıs’ta.
Yüzde 35-40 Pazar payı
SORU: Genel çerçevede araba sektörünün bugünkü durumunu nasıl değerlendirirsiniz?
ATATÜZÜN: Genel çerçevede Kıbrıs piyasasındaki satışlarda düşme var. Premium sektörüne yönelme var. Bu da tabii rekabetçi fiyatlardan, araçların kaliteyle fiyat oranının daha yüksek olmasından kaynaklanıyor. Bizim de zaten Premium segmentte yüzde 35-40 gibi bir pazar payımız var. Fiyatlar çok rekabetçi. Küçük modellerimiz çıkmaya başladı. Yeni jenerasyon kompakt arabalar dediğimiz A serisi, B serisi, GLA, CLA modellerimiz çıktığı için satış adetlerimizde artış oldu. Daha önce Mercedes “baba aracı” diye biliniyordu ve E serisi daha fazla satılıyordu. Ama 2010 yılında verilen bir kararla 2020 yılına yılda 1milyon olan araç üretimini 2 milyona çıkarma hedefi kondu. Şu anda 2016 yılında hedefin önündedirler. Yılda 1.6 milyon araç üretimine ulaştılar. Bunu da tabii büyük modelleri satarak değil, küçük modellere de yönelerek yaptılar. Yani her kişiye ürün sunabilme hedefi ile başladılar. Bu hedef doğrultusunda da doğal olarak bizim satışlarımız ve pazar payımız arttı. Fiyatlarımız çok rekabetçi.
26 bin-300 bin fiyat aralığı
SORU: Bir Mercedes sahibi olmak için çok para harcamanıza gerek yok artık diyebilir miyiz?
ATATÜZÜN: Tabii ki. Şu anda 26 bin Euro’dan başlayan araçlarımız var. 20’nin üzerinde araç modelimiz var. 26 bin Euro’dan 200-300 bin Euro’ya kadar araç alma seçeneği olabiliyor. Daha önce bu minimum 60-70 bin Euro’dan başlıyordu. Şu an küçük modellerimizden dolayı fiyatlar düştü ve tüm halkımıza hizmet edebilecek durumdayız.
SORU: En fazla satılan modeliniz hangisi?
ATATÜZÜN: Ana modelimiz C serisi. Sedan olarak 4 kapılı salon aracımızdır. Fiyatları 31 bin Euro’dan başlıyor. Müşterilerimizin tercihine göre de 50 bin Euro’ya kadar çıkabiliyor. 4 kapılı sedan olduğu için ailelere hitap edebiliyor. Yöneticilere hizmet edebiliyor. Kiralık acentelerin tercihi oluyor. Bireysel kullanıcılara ek olarak filo satışlarımız da var. Ülkemizin büyük yatırımcılarına filo satışlarımız oluyor. 2014 yılından bu yana adadaki en büyük otellerin büyük bir çoğunluğuna araçları biz tedarik ediyoruz. İlk olarak 2014 yılında filo satışına başladık. Bunun öncesinde kendi iç yapılanmamızı tamamladık. Daha iyi ve kaliteli servis verecek bir düzeye gelecek adımlar attık. Garajımızı yeniledik. Satıştan sonra servis verebilmek de çok önemli biliyorsunuz. Bu konuda da çok iddialıyız. Mercedes satışında da satış sonrası servis hizmetlerinde de çok iyiyiz. Müşteri memnuniyeti odaklı olarak kalitemizi her geçen gün artırmak için gereken ne ise yapıyoruz. Eğitim olsun, alt yapı anlamında olsun sürekli kendimizi geliştiriyoruz.
Ekonomiden herkes şikayetçi
SORU: Bir iş insanı olarak baktığınızda bugün ülke ekonomisini hangi noktada görüyorsunuz?
ATATÜZÜN: Şu an açıkçası herkes şikayetçi görünüyor maalesef. Her sektörde memnuniyetsizlik var. Dövizin artışı, gelirlerin azalması, giderlerin artışı. Bu durum bayağı bir şikayet nedeni son dönemlerde. Ticaret Odası da iş insanlarına hizmet verebilmek için sürekli çalışmalar yapıyor. Ama tabii ki bazı sorunlar kamu ve devlet bağlantılı olduğu için bu sıkıntıların aşılması politik adımların atılmasına bağlıdır. Ülkemizin en temel ihtiyacı sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşmasıdır. Ekonomide ön görebilirlik çok önemlidir. Hem bizim iş insanları olarak, hem de halkın önünü görebilmesi ekonomik hareketlilik için şarttır. Bu konuda da ülkemizin durumundan dolayı sıkıntılar vardır. Ve tabii ki bu tüm ekonomik alanlarda etkisini hissettirmektedir. Ekonomide uzun vadeli hedef ve politikalar olmalıdır. Popülizmin ülkeye yararı olmadığını artık sanırım hepimiz teslim eder bir noktaya geldik. Rekabet edebilirlik ülkede ekonomik kararlar alınırken dikkate alınması gereken en önemli unsur olmalıdır. Dünyamızda ekonomide acımasız bir rekabet vardır. Bunun için Kuzey Kıbrıs da her alanda kendisini uluslararası rekabete hazır hale getirecek adımlar atmalıdır. Kıbrıs Türk Ticaret Odası bu konuda da önemli çalışmalar yapmaktadır. Ülkemizde tüm kesimlerin ortak paydası sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturulması için birlikte çalışmak olmalıdır.
SORU: Sektör olarak devletten beklentileriniz nelerdir?
ATATÜZÜN: Sıkıntılarımızı dinlemeleri gerekiyor. Sektörle ilgili bir karar alırken, sektörü de dinlemeleri gerekir. Vergi avantajları sunulabilir. Kaçak vergi önlenebilir. Bu gibi konularda bizden de görüş alırlarsa güzel olur. Şu anda ödediğimiz vergiler yüksek. Gümrük vergilerimiz çok yüksek. Stopajımız çok yüksek. Bu da doğal olarak halka yansıyor. Kapıyı geçelim Güney Kıbrıs’la kıyaslarsak araba satışlarında orada ödenen vergiler çok az. Bizde tabii yüksek ve değişik fonlardan dolayı fiyatlar artıyor. Bunlar hep tabi maliyetlerimizi değiştiriyor. Stopajımız çok yüksek. Bu fonlarla ilgili bir düşüş yapılıp belki daha fazla sürümden, satıştan gelirlerini artırabilirler.
Şirketimiz hızla büyüyor
SORU: Hasan Bey siz bu sektörün içerisinde kaç yıldır yer alıyorsunuz?
HASAN DEBRELİ: Açıkçası çocukluğumuzdan bu yana sektörün içerisindeyiz. Hep babamın yanında ve sektörün içerisindeydim. Her genç erkek gibi arabalara merakım çoktu ve bu işte olduğum için kendimi şanslı gördüm. Profesyonel olarak bu sektöre girişim de İngiltere’deki eğitimimden sonra Almanya’ya gidip Mercedes’te satış sonrası stajlarımı tamamladıktan sonra oldu. Daha sonra gelip askerlik görevimi yaptıktan sonra sektöre girdim. 2013 yılında aktif olarak çalışmaya başladım. O günden bu güne kız kardeşim Serde ile birlikte şirketin direktörlüğünü yapıyoruz. Şirketimizin hızlı bir büyüyüşü söz konusu. Dünya Oto 2007 yılında yönetim bizde değilken çok düşük satışlarla ve çok düşük araç servisi girişi ile yoluna devam ediyordu. Biz bu şirkete girdikten sonra her yıl yüzde yüz büyüme ile ilerledik. Şu an bulunduğumuz konumdan memnunuz. Kendimizi geliştirmek için kurumsallaşma çalışmalarımıza başladık. Biz ailenin ikinci jenerasyonuyuz. Kurumsallaşma bir iki günde olacak bir şey olmadığı için üçüncü nesle kurumsal bir şirket hazırlamak için adım attık.
SORU: Kurumsallaşmak adına profesyonel bir destek aldınız mı?
DEBRELİ: Profesyonel desteği almaya başladık. Zaten kurumsallaşma profesyonel destek almadan olmaz. İlk önce aile anayasamız hazırlanıyor, onu yaptıktan sonra kurumsallaşma adım adım gerçekleşecek.
Lüks araba segmenti büyüyor
SORU: Siz sektörü nerede görüyorsunuz?
DEBRELİ: Sektör, inişli çıkışlı. Lüks araç segmenti son yıllara oranla büyüme gösteriyor. Fakat lüks araba segmenti büyüme gösteriyor derken, burada bir de yanılgı var. Lüks araba üreticiler orta segment arabalar üretmeye başladığından dolayı büyüme gerçekleşti. Bu büyümeden Kuzey Kıbrıs’ta en fazla pazar payını alan da Mercedes oldu. Mercedes gerek satışı, fiyatlarının uygunluğu ve satış sonrasında verdiği hizmetlerle bir tık öne çıkıyor. Sonuçta yollarımızın güvenli olmaması, trafik kazalarının çok olması, ölümlü kazaların çok olması, insanları daha güvenli arabalar sürmeye yönlendiriyor. Bu yüzden de güvenlik dendiğinde akla ilk gelen marka da Mercedes Benz markasıdır. Bu satışların artmasının bir sebebi de insanların güvenli araba sürmek istemesinden kaynaklanıyor.
Güvenlik, konfor ve kalite
SORU: İnsanlar araba alırken neden Mercedes alsın?
DEBRELİ: Bir güvenlik, iki konfor, üç kalite. Bir de tabii ki Kıbrıslı Türklerin Mercedes’e olan sevgisi. Kıbrıs’ta genelde araba dediğinde akla Mercedes gelir. Eskiden ulaşılması zor olan bir marka, şimdi ulaşılması kolay olan bir markaya dönüştü. Araç alırken sunulan uygun ödeme koşulları da Mercedes’e daha çok yönlenmede etken oldu. Şu an gidip orta segment herhangi bir sıfır kilometre araba alacaksanız piyasayı bir gezin. Fiyat olarak en uygun orta segment arabalar Mercedes’tedir. O yüzden Mercedes sürmek, hem konforu, hem güvenliği, hem ayrıcalığı getirir. Fakat cebinizden çıkan para da diğer orta segment arabalar ile aynıdır.
Mercedes artık her yaşa hitap ediyor
SORU: Gençler şimdi Mercedes arabalara yöneldi diyebilir miyiz?
DEBRELİ: Mercedes Benz firmasının tasarım şefleri daha önce 60-65 yaşlarında iken, şu anda 40-45 yaşlarında oldu. Bu yüzden modelleri gençleştirme yoluna gidildi ve daha agresif çizgilerle daha spor görünümler verilmeye başlandı. Yıllar önce Mercedes dediğimizde Kıbrıs’ta “Çok güzel araba ama 20 yaşındaki bir genç, “20 sene sonra alırım” derdi. Şimdi 20 yaşındaki gençler, “spor araba alacaksam Mercedes almalıyım” diyor. Her yaş grubuna, her segmente, her bütçeye göre aracımız vardır.
SORU: Ekonomik olarak ülkemizi siz nasıl değerlendirirsiniz?
DEBRELİ: Ekonomik olarak ülkemizde profesyonelleşme ve kurumsallaşma şarttır. Şu an ne yasalarımız, ne şirketlerin yönetim politikaları profesyonel bir şekilde değildir. Ülkede belirli standartlar uygulanmalıdır. Örneğin, bugün bir galeri açmak için 4 tarafı telleyip bir tuvalet koymak yeterlidir. Bunların bir standarda oturtulması gerekir. Standart olmadığı için sektörlere giriş kolaydır. Bunun sonucunda ekonomik pastanın küçük olduğu Kuzey Kıbrıs’ta sorunlar yaşanmaktadır. Bir diğer önemli sorun karşılıksız çek sorunudur. Bu konuda devlet önleyici tedbirler almalıdır. Maalesef yasalarımız da karşılıksız çek keseni koruyan bir durumdadır. Mahkemeler çok yavaş çalışıyor ve ticari davalar çok geç sonuçlanıyor. Bunlar da otomatikman Kıbrıs içindeki ekonomiye kötü etki yaratıyor. Ülkede likit sıkıntısı vardır. Şu an genel sektörlere bakıldığında, eski zamana bir dönüş var gibi. “Ben sana elma vereyim, sen bana armut ver” gibi bir duruma gelindi. Genel olarak piyasada parayla değil, hep iş karşılığı işler dönüyor. Biri demir verirse, öteki ona ev, çimento, araba veriyor. Piyasa böyle dönüyor. Bundan dolayı piyasada bir nakit sıkıntısı var. Genel olarak çok karamsar olmak istemem ama bir iki ufak dokunuşla bu sıkıntıların düzelebileceğine inanırım. Herkese çek verilmemeli, karşılıksız çek veren cezasız kalmamalı.
SORU: Son olarak neler söylemek istersiniz?
DEBRELİ: Ben umudu kaybetmeyelim derim. Halen daha çok kötü durumda değiliz. Devletin yasalarda yapacağı birkaç değişiklikle, bu arada şirketlerin kendi içinde profesyonelleşmesiyle sorunlar çözülmeye başlayabilir. Sonuçta her şeyi devletten beklememek lazımdır. Bir iş yeri iflas ederse bunun nedeni her zaman devlet değildir. Herkes muhasebesini iyi tutmalıdır. Finansmanını iyi belirleyip, ona göre adım atmalıdır. Biz bu konuda çok hassasız. Adımlarımızı emin şekilde atmaya çalışıyoruz. Her yıl şirketimizi büyütme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Babamızın hayalini yaşatıyoruz
SORU: Dünya Oto’nun önündeki hedef nedir?
DEBRELİ: Önümüze koyduğumuz hedef ilk önce kurumsal büyüyebilen ve bu sektörde kalıcı devam edebilecek bir şirket olarak kalmaktır.
ATATÜZÜN: Dünya Oto’nun bizim için ticari bir şirketten fazla, manevi bir yanı vardır. Babamızın her zaman hayali olan Mercedes Benz bayiliğine, 35 yıllık ticari bir tecrübeden sonra kavuştuk. Babamız sıfırdan bu noktaya geldi. Bizim de hedefimiz, onun bize bıraktığı bu şirketi en üst noktalara çıkarmak.