TC Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Malazgirt Milli Park Alanı’nda Malazgirt Zaferinin 949. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
* Dün Ahlat’ta ecdadın mezarlarını ziyaret ile başlayan gece geç saatlere kadar süren yoğun bir program icra ettik. Gençlik kampımızın açılışını gerçekleştirdik.
* Ahlat’ta inşa ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bölge valilerimizle bir araya geldik.
* Van Gölü üzerinde yapılan ses ve ışık gösterilerini Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden takip ettik. Dün geceyi tamamladık. Bu coğrafya hem bizim hem insanlık için kutlu bir coğrafyadır.
* Bizim medeniyetimiz bir fetih medeniyetidir. Biz de ecdadımızın izinden giderek, hakkı ve hukuku hakim kılarak gelecek nesillere emanet etmenin gayreti içindeyiz. Bizler milletçe kenetlendiğimiz dönemlerde büyük zaferler kazandık.
* Türkleri Anadolu’dan kovma hevesi Haçlı Seferlerini başlamasına sebep oldu. Anadolu’nun Türkler tarafından fethedilmesi sadece Bizans’ta değil, Avrupa’da da büyük bir hüsranan sebep olmuştur.
* Bizi vatansız bırakmayı başaramadılar. Bizans’ın mirası Fatih Sultan Mehmet Han ile birlikte Osmanlı’ya geçmiştir.
”TÜRKİYE’NİN SINANACAK BİR ÜLKE OLMADIĞINI HERKES GÖRECEK”
* Bizans’ın varisliğine bile layık olamayanların bugün arkalarına Avrupalıları alarak haksızlık, hukuksuzluk, korsanlık peşinde koşmaları tarihten ibret alamadıklarının işaretidir.
YUNANİSTAN’A SERT TEPKİ
* Türkiye hakkı olan neyse alacak, taviz vermeyeceğiz. Ege’de sahte kabadayılık peşinde koşmaları mezarlıkta ıslık çalma psikolojisinin tezahüründen başka bir şey değil.
* Türkiye’ye yönelik ameliyat yapma hevesleri kursaklarında kalanlar, aradıkları fırsatı bulamayacaklardır. Muhataplarımızı kendilerine çekidüzen vermeye, mahvolmalarına yol açacak yanlışlardan uzak durmaya davet ediyoruz.
* Türkiye’nin artık sabrı sınanacak, kararlılığı, imkanları ve cesareti test edilecek bir ülke olmadığını herkesin görmesini istiyoruz.
* Biz nasıl kimsenin toprağına, egemenliğine, çıkarına göz dikmiyorsak, kendimize ait olanlardan da asla taviz vermeyeceğiz.
* Yaparız diyorsak yaparız, bedelini de öderiz. Bedel ödeme pahasına karşımıza çıkmak isteyen, buyursun gelsin. Yoksa çekilsinler önümüzden.