Yükseköğrenim Dairesi Müdürü Ziya Öztürkler, bugünkü köşe yazısında hükümetin korona virüse ilişkin aldığı kararları değerlendirdi.
Öztürkler, “Maalesef bizler hızlı ama doğru kararlar üretemiyoruz. Tedbir almanın sadece kapanmak olduğunu zannediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Öztürkler, Dünyanın en zor ülkelerden biri olduğumuzu belirterek, tedbir almak ile kapanmak arasındaki farkı iyi analiz edemediğimizin altını çizdi.
“MAALESEF BİZLER HIZLI AMA DOĞRU KARARLAR ÜRETEMİYORUZ”
Öztürkler,”Vaka sayısı artmaya başlarkenden çok hızlı bir şekilde toplanıp çok hızlı kararlar alma hususunda çok yetenekliyiz” diyerek, “Hızlı karar almak ile doğru ve stratejik karar almak arasında ciddi farklar vardır. Bunu hâlâ daha kavramış değiliz.
Maalesef bizler hızlı ama doğru kararlar üretemiyoruz. Tedbir almanın sadece kapanmak olduğunu zannediyoruz. Sürekli kararlar değiştirerek güvensizlik ve belirsizlik üzerine kurulu bir yolda ilerliyoruz. 1 Ekim’de üniversiteleri açmaya hazırlanırken alınan kararların mantıki açıklamasını yapmakta zorlanıyorum. Bu uçak ve gemi seferleriyle mi üniversiteleri açacağız? Eylül ortası ile Ekim sonuna kadar yaklaşık 15 bin TC vatandaşının gemi seferiyle adamıza gelmesi gerekmektedir. Bu yaklaşım ve politikayla öğrencilerin adamıza gelmesi zor görünüyor.
Bizler dahi işimiz gereği yurtdışına seyahat edeceğimizde “Gideriz ama nasıl döneriz!” diye kara kara düşünür olduk. Her hafta değişen kararlar KKTC’ye seyahat edecek turisti düşündürdüğü gibi maalesef öğrenciye de, bizlere de güven vermiyor.
Tedbir almak sadece kapanmak olarak düşünülmemelidir. Tedbir almak bilinçli olmak ve bu virüsle yaşamayı öğrenmek demektir. Güçlü bir sağlık sistemi yaratıp halkı bilinçlendirmektir. Güçlü, güvenli ve sistematik bir ülke olduğunun mesajını verebilmektir.
Yoksa kendi kendimize kalıp, sosyal medya üzerinden şov yapmak böylesi bir zamanda ortaya konacak en basit yöntemdir.” ifadelerini kullandı.