Sedef BOŞNAK
Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi, 2015’te, ülkede büyük infial yaratan, bir erkeğin, eşiyle ilişkisi olan başka bir erkeğe pense kullanarak tecavüz etmekle suçlandığı davayla ilgili beklenen kararı açıkladı.
Mahkeme, eşiyle ilişkisi olan banka müdürü T.E.’yi eşi vasıtasıyla kaçırıp, tehdit ve darp edip penseyle cinsel tecavüzde bulunan Ömer Çalıcıoğlu’nu 12 yıl, suçun işlendiği esnada pasif olarak bekleyip eşinin söylediklerini yapan Rahme Çalıcıoğlu’nu ise 8 yıl ağır hapis cezasına çarptırdı.
Başkan Melek Esendağlı, Yargıç Murat Soytaç ve Yargıç Seran Bensen’den oluşan Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davada, İddia Makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz, sanıklar ve sanıklar adına Avukat Özkul Özdevrim hazır bulundu.
Davanın okunacağı salon tıklım tıklım dolarken, polis aldığı güvenlik önlemini artırdı.
İlginç davanın sanıkları Ömer Çalıcıoğlu ve Rahme Çalıcıoğlu ayrıca, mahkum edildikleri vahim zarardan 3’er yıl, ciddi darptan 1’er yıl, kasti hasardan 3’er ay, tecavüzkar alet taşımadan 3’er ay, hileyle insan kaçırmadan 7’şer yıl hapse mahkum edildiler.
Cezaların birlikte çekilmesine emir veren mahkeme her iki sanığa toplam, 43 yıl hapis cezası vermiş oldu.
Mahkeme, ayrıca, son 10 yılda, cinsel tecavüz ve diğer suç nevinden ağır ceza mahkemelerinde neticelenen dava sayısının toplam 131 olduğuna dikkat çekti ve konu suçların hızla yaygınlaştığını belirtti.
Karar sonrası, sanıkların yakınları, acı içerisinde, verilen cezanın fazla olduğunu belirtti ve “Daha iyisi öldürseydi, ceza çok ağır, adalet bu mu?” diye tepki gösterdi.
Öte yandan, iki evlat sahibi anne Rahme Çalıcıoğlu ise karar süresince, gözyaşının dinmediği gözlemlendi.
Müşteki, hala olayın etkisinde
Mahkemenin oybirliğiyle verdiği kararı heyet başkanı Melek Esendağlı, açıkladı. Heyet başkanı Melek Esendağlı, Gazimağusa’ya bağlı Güvercinlik köyünde, 20 Haziran 2015’te meydana gelen olayı anımsattı ve sanıkların aleyhlerine getirilen suçlamaları reddettiğinden davanın duruşmasının yapıldığından söz etti.
Duruşma süresince, mahkemeye toplam 44 emare sunulduğunu anlatan heyet başkanı, dava süresince yaptıkları bulgulara tek tek değindikten sonra, Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz’in davasını makul şüpheden ari bir şekilde ispat ettiğini söyledi.
Melek Esendağlı, iddia makamının, duruşma sırasında, tanık olarak dinlettiği müşteki T.E.’nin ve ilk şikayetin yapıldığı müştekinin eşinin, sıkı bir istintaka tabi tutulmasına karşın sarsılmadıklarını, sorulan sorulara emin ve tutarlı cevaplar verdiklerini belirterek, müştekinin zaman zaman ağlama nöbetleri geçirerek, olayın etkisinden kurtulamadığını gözlemlediklerini ifade etti.
Son 10 yılda, benzer 131 dava
Heyet başkanı Esendağlı, konu suçların çok ciddi, vahim ve kamuda yara açan suçlar olduğuna işaret ettikten sonra, cinsel tecavüz ve adam kaçırma suçunun, kişilere karşı işlenen suçlar arasında en ağır ve en ciddi olan suç türleri olduğuna vurgu yaptı.
Esendağlı, şöyle devam etti:
“Cinsel tecavüz ömür boyu, adam kaçırma ise 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilen suçlardır.
Cinsel tecavüz, kişilerin beden bütünlüklerine yönelen, ağır saldırı olduğu kadar, mahremiyetin doğrudan ihlali ve beden bütünlüğünün zarar görmesi kadar ruhsal bütünlük ve duygu durumu üzerinde yara açan fiildir.
Cinsel tecavüz ile meydana gelen travmanın şiddeti, her meselede farklı ölçekte olabilirse de, cinsel tecavüzde travmatik etkinin mevcut olduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur.
Cinsel tecavüz suçlarının meydana gelmesi, toplum nezdinde gerçek bir infialle karşılandığı gibi, sosyal hayat ve toplum hayatında güvenli yaşam kalitesini ve güvenli yaşam ortamını doğrudan etkilemektedir.
Bu tür suçların işlendiğinin duyulması dahi, toplum hayatındaki huzuru olumsuz etkilemektedir.
Ülkemizde, küçücük coğrafyada ve büyük kozmopolit şehirlerin nüfusunun çok altında bir nüfusla devam eden toplum hayatında, kişilere yönelen, şiddet içeren fiil ve suçların gün geçtikçe artış halinde olduğunu, toplumun, gerçek kaygıyla mahkemeleri izlediğini üzülerek görmekteyiz.
Mahkemeler, istatistiklerine bakıldığında, bu davadaki başlıca itham olan cinsel tecavüz suçlarının yaygınlaştığı ve bu tür suçlarda gözle görüşür artış olduğu açıktır.
Mahkemeler istatistiklerinden, son 10 yılda cinsel tecavüz ve dğer suç nevinden ağır ceza mahkemelerinde neticelenen dava sayıları şöyledir. 2006’da 9, 2007’de 5, 2008’de 12, 2009’da 5, 2010’da 3, 2011’de 11, 2012’de 14, 2013’te 7, 2014’te 15, 2015’te 21, 2016’da 29 dava rapor edilmiştir.”
Başkan, konu suçların yaygınlaşma ve artış meyili gösterdiğini yineledi ve toplum bireylerinde ve hayatında ciddi kaygı yaratan suçları işleyen kişilere, meselenin vehametiyle orantılı, ciddi ve caydırıcı ceza verilmesi gerektiği üzerinde durdu.
Fiili tecavüz gerçekleşti
Meseleye özgü olgulara bakıldığında, suçun işleniş şeklinin, cinsel tecavüz vakaları genelinden farklılık arz ettiğine de dikkat çeken heyet başkanı, fiili tecavüzün, müştekinin anüsüne yabancı cisim olan bir pense sokulmak suretiyle gerçekleştirildiğine değindi.
Sanık Ömer Çalıcıoğlu’nun, suç işlenmesindeki saikinin, müştekiye ders vermek olduğunu ifade eden Esendağlı, “Ömer Çalıcıoğlu, eşi ile müştekinin, gönül ilişkisi olduğu yönündeki inancıyla, müştekiye bir ders vermek saikiyle hareket etti. Kendi kıskançlık ve öfke duygularını, tecavüz şiddetine vardırarak suç işlemesi ve bunu yaparken de tek amacının müştekinin cinsel dokunulmazlığını ihlal ederek, ona acı çektirmek olduğu, suçun işleniş şekli ve vahametini artırmaktadır” dedi.
Müştekiden, 4 ayda 27 bin TL aldı
Sanık Ömer Çalıcıoğlu’nun, konu ilişkiyi, Ocak 2015’te yeni yıl yemeğinde öğrendiğini ve hemen akabinde bunu müştekiye söylediğini dile getiren başkan, müşteki ve Rahme Çalıcıoğlu ilişkisinin, olaydan 4 ay önce bittiğine vurgu yaptı.
Başkan, bahse konu zaman diliminde, sanık Ömer Çalıcıoğlu’nun, gönül ilişkisini öğrendikten sonra, müştekiden, sistemli olarak maddi taleplerde bulunduğuna dikkat çekti ve Ömer Çalıcıoğlu’nun müştekiden, toplam 27 bin TL para aldığını söyledi.
Öte yandan sanıkların, konu suçları işlerken, bu suçlara basamak olarak, müştekiyi, tenha bir yerde olmasını temin etmek için, hileyle kaçırdığına da vurgu yapan başkan, “Ardışık suç işleme hali, nitelikli suç işleme halini ifade eder. Sanıklar, müştekiye yönelen şiddet içeren fiilleri tecavüzle kalmayıp, ciddi surette darp edilmesi ve vahim zarara uğratılması söz konusudur” dedi ve ekledi:
“Müştekiye, vücudunun muhtelif yerlerine vurmak, darp etmek, göğüs kısmına vurmak darp etmek suretiyle kaburga kemiğinin çatlamasına sebep olmak suretiyle vahim zarar ve tecavüz söz konusudur. Bu doğrultuda, müştekiye yönelen şiddetin çok yönlü ve çok boyutlu olduğu ve yine bu yönde ardışık olarak suç işleme hali söz konusudur.
Sanıkların suçun işlenmesindeki aldıkları rol ve pay farklılık gösterir.
Sanık Ömer Çalıcıoğlu, müştekiye yönelen fiili hareketleri, şiddet fiillerini ve fiili tecavüzü yapandır. Rahme Çalıcıoğlu ise, müştekinin kaçırılması ve olay yerine varılması hakkında doğrudan etkili olan ve tecavüz, vahim zarar ve darp fiilleri esnasında olay yerinde, pasif olarak bekleyip eşi olan sanığın söylediklerini yaparak suça katılandır.
Kısacası, Rahme Çalıcıoğlu’nun eşine oranla daha düşük oranda suça katıldığı görülür.”
Çocukları cezadan etkilenecek
Mahkeme, ilk kez mahkeme huzuruna çıkan, karı koca olun sanıkların, 5 ile 13 yaşlarında gelişme çağında 2 çocukları olduğundan söz etti.
Sanıklara verilecek cezanın, bu çocukları etkileyeceğini anlatan mahkeme, “Bakıma muhtaç çocuklarının etkileneceğini göz önünde tuttuk. Verilecek cezanın, iki küçüğün anne bakımına özel ihtiyacı olduğu gibi, hem anne hem babalarından uzak, aile birliği kurumu görmeden çocukluklarını geçireceklerini hesaba kattık” dedi.
Olayları, ilişki tetikledi
Dava konusu gelişmelerden sanıkların olduğu kadar sanık ailelerinin de etkilendiğine, bu durumun, büyük üzüntü ve acı yarattığına vurgu yapan mahkeme, her iki sanığın eğitim düzeyindeki düşüklüğe işaret etti.
Mahkeme ayrıca, müştekinin konuyla ilgili rolüne de dikkat çekti:
“Rahme Çalıcıoğlu, temizlik elemanı, stres bozukluğun halen devam ettiğini söylenen müşteki ise banka müdürüdür. Yönetici veya amir konumundaki müşteki karşısında, kadrolu dahi olmayan sanık Rahme Çalıcıoğlu’nun zayıf konumunda olduğunu kabul ederiz.
Bu koşullarda, müşteki ve sanık Rahme Çalıcıoğu arasında, Ağustos 2014 ile Ocak 2015 süresince, kısa sayılmayacak bir dönemde, bir gönül ilişkisi olduğunu görmekteyiz. Her ne kadar müştekiye yönelen suçlara hoşgörüyle bakmasak da, müştekinin güçlü işveren pozisyonunu, sanıkla olan ilişkisini etkilediğini, bu ilişkinin de davaya konu olayları tetiklediğini kabul ederiz. Bu doğrultuda, ilişkinin başlangıcı ve süreci itibarıyla, sanık Rahme Çalıcıoğlu’nun bulunduğu durumu Rahme Çalıcıoğlu’nun lehine dikkate alırız.”
Anlık öfke kabul görmedi
Sanık Ömer Çalıcıoğlu’nun, konu suçları anlık öfke tahrikiyle hareket ederek işlediği yönündeki iddialarına itibar etmediğini de dile getiren mahkeme, sanıkların ardışık surette suç işlediklerini dikkate aldıktan sonra, meseleyle ilgili tüm durum ve şartları değerlendirdiklerini açıkladı ve, sanıkları işlemiş olduğu suçlardan ötürü suçtaki rollerine göre cezalandırdı.
Konu suçların önüne geçebilmek için, bu tür suçları, işleyenlere ve işlemeye tevessül edecek kişilere karşı etkin ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğini söyleyen Esendağlı, tecavüzden Ömer Çalıcıoğlu’na 12 yıl, Rahme Çalıcıoğlu’na da 8 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmalarına oybirliğiyle karar verdiklerini kaydetti.
3. SAYFA
25 Kasım 2024SPOR
25 Kasım 20243. SAYFA
25 Kasım 2024SPOR
25 Kasım 2024SPOR
25 Kasım 20243. SAYFA
25 Kasım 20243. SAYFA
25 Kasım 2024