Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türkü için ömrünü vermiş, milli mücadelenin her aşamasında önemli görevler üstlenmiş ve Kıbrıs Türkü’nü azınlık haklarına razı olmaya iteklenen bir toplum noktasından, devlet sahibi bir halk olgusuna taşıyan direnişçi, idealist ve eşine zor rastlanan bir lider olduğunu belirtti.

Eroğlu, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş ile çok uzun yıllar çalışma şans ve bahtiyarlığına erişmiş birisi olduğunu söyledi.

Derviş Eroğlu, Denktaş’ın ölümünün 12. yılı nedeniyle yayımladığı mesajda, “Bizim hedefimiz her zaman için Kıbrıs Türk halkının kendi vatanında hür ve egemen olarak yaşaması, çok önemli olan Anavatan Türkiye ile bağlarımızı hep sürdürebilmemiz ve ekonomik olarak güçlü bir yapıya kavuşmamız olmuştur.” ifadelerini kullandı.

Eroğlu, Denktaş’la milli dava konusunda, hedefler bakımından hiçbir zaman ters düşmediklerini, hep aynı doğrultunda mücadele verdiklerini de belirtti.

Eroğlu mesajında şunlara değindi:

“Sayın Denktaş Kıbrıs Türkü için ömrünü vermiş, milli mücadelenin her aşamasında önemli görevler üstlenen, Kıbrıs Türkü’nü azınlık haklarına razı olmaya iteklenen bir toplum noktasından, devlet sahibi bir halk olgusuna taşıyan, direnişçi idealist eşine zor rastlanan bir lider idi. Haklı olduğumuz halde Kıbrıs konusunda bir türlü hakkımızın teslim edilmemesi, tam tersine bizlere ambargo, izolasyon uygulanması, Rum yanlısı davranışlar içine girilmesi karşısında bir gün bile milli davanın savunulması noktasından gerilemedi. Hep millete inandı, Devletimize, egemenliğimize sahip çıkmamız gerektiğinin altını çizdi. En sancılı zamanlarda bile bizlere ve halkımıza, ‘sabreder, mücadeleyi bırakmaz, Türkiye’yi doğru yönlendirir, Türkiye’nin desteğinin devamını sağlar, gençlerimizi, halkımızı bilinçli hale getirirsek sonunda hedefimize mutlaka ulaşacağız’ der, sürekli moral verirdi.

Rahmetli kurucu Cumhurbaşkanımızın mücadele yıllarının ilk gününden vefatına kadar yaptıkları, söyledikleri mutlaka belgesel ve kitap haline getirilmeli, rehber olarak kabul edilmelidir. Yaşıyor ve görüyoruz ki, Rum tarafının aynen kurucu Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi bizim egemenliğimizi, siyasal eşitliğimizi, self-detereminasyon hakkımızı, güvenliğimizin Anavatan Türkiye tarafından garanti edilmesine devam edilmesi talebimizi kabul etmeye niyeti yoktur.

Hedefleri, kendi egemenliklerini AB ve diğer yandaşlarının yardımı ile tüm Kıbrıs’a yaymak bizi azınlık durumuna indirgemektir. Dolayısı ile yapılması gereken Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen iki devletli çözüm yolunda ilerlemektir.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın bizlere sahip çıkmamızı öğütlediği üç şey, devletimize sahip çıkmak, üzerinde güven içinde yaşadığımız vatan topraklarımızdan taviz vermemek, Anavatan Türkiye’nin etkin ve filli garantörlüğünden Türk askerinin buradaki varlığının devamından asla geri adım atmamaktır.

İçimize girip bizi karıştırmaya, devletimizden, Anavatanımızdan, Milli değerlerimizden bizleri koparmaya çalışanlara asla müsaade etmemeli, müsamaha göstermemeliyiz. Atatürkçü çizgiden, Doktor Küçük ile Denktaş’ın açtığı milli egemenlik ve güvenlik yolundan asla geri dönmemeli, kimsenin bizleri başka yollara sürüklemesine izin vermemeliyiz.

Bu duygu ve düşüncelerle kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ı aramızdan ayrılışının 12’ncı yılında bir kez daha saygı, özlem ve rahmetle anıyorum”.