Ceren ÖZBİL

Ülkede ardı arkası kesilmeyen zamlar vatandaşı perişan etti. Kısa süre içerisinde akaryakıt, tüp gaz, ilaç fiyatları kat ve kat arttı. Vatandaş kara kara bu zamlar karşısında nasıl ayakta durabileceğini düşünüyor.

Ayrıca Türk Lirası’nın sterlin, euro ve dolar karşısındaki değer kaybı da döviz borcu olan vatandaşın derdine tuz biber oldu.

KIBRIS Ekonomi’ye konuşan vatandaşların büyük bir bölümü ülkedeki ekonomik sıkıntıların ancak Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasıyla sona ereceği görüşünde. Diğer bir kısmı ise çözüm olsa bile hiç bir şeyin düzeleceğine inanmıyor. Ancak, çözüme inanmayan vatandaşlar ise en azından zamların geri alınması konusunda hemfikir.

Vatandaş ne dedi?

Turgut Çeken:

2017 yılı yeni bir yıl, güzel bir yıl geçmesini istiyoruz. Ancak hükümet ve devlet güzel olmayınca hiç bir şey güzel olmaz.  Böyle bir yerde yeni yılın ne anlamı var. Önce insanın evinde yuvasında mutlu olması gerekiyor. Tabi ki herkes gibi bende zamların geri çekilmesini istiyorum. İnsanı sık boğaz yapmaya kalkıyorlar. Kıb-Tek’i, Telefon Dairesi’nin özelleştirmeyi düşünüyorlar. Biz de mi özelleştirecekler, onun için mi bize böyle davranıyorlar. Çözüm olmasının da ülkedeki ekonomik sorunu çözeceğini düşünmüyorum. Bir TL ile ayakta duramıyoruz. Euro ile nasıl ayakta duracağız. Şu anda euro  kullanan devletler bir bir vazgeçmeye çalışıyor.

Yüksel Çağlar:

2017’den pek bir beklentimiz yok. Dövizin sürekli fırlaması nedeniyle cebimizdeki para eriyor ve erimeye de devam edecek. Bana göre dövizin yükselişinin önüne geçilmesi gerekir. Zamların geri alınması gerekir. Bence çözüm olması da ülkedeki ekonomik sorunu ilk anda çözmez.

Aysın Öztrak:

Ülkede ciddi anlamda ekonomik sıkıntı yaşanıyor ve Türk Lirası kullanmaya devam ettiğimiz sürece de ekonomik sorunların aşılacağını düşünmüyorum. Öncelikle Kıbrıs sorununun çözülmesi gerekir. Çözüm olması durumunda halkın refah içinde yaşayacağını düşünüyorum. 2017 yılında adada barış olmasını istiyorum.

Münür Boğaçoğlu:

Ülkeye barışın bir an önce gelmesini istiyoruz. İki eşit ve iki kurucu devlet çatısı altında çözüm olmalıdır. Başka türlü bu ekonomik sıkıntılardan kurtulacağımızı düşünmüyorum. Yaşadığımız sorunlar ancak, adaya barış gelmesiyle çözülür.

Ahmet Rıfat Dayı:

Narenciye öldü, turizm öldü, çevre pislik içinde… Hangi turist bu ülkeye gelecek de ülke turizmi canlanacak. Hastaneler, okullar ve hapishaneler dolu. Bu hiç iyi bir tablo değil. Ekonomi nasıl düzelecek. Çözüm olursa Rum tarafının esiri mi olacağız. Avrupa Birliği’nden herkes kaçmaya çalışıyor. Biz kendi ayaklarımız üzerinde duramıyoruz. Rum’a da TL’ye de muhtaç olmakla mükellefiz.

Yaşar Dayı:

Türkiye’den gelen bir ürünün güneydeki ve kuzeydeki fiyatını bakıyoruz. Güney’de daha ucuz. Çünkü bizde gümrük giderleri var. Durum böyle olunca biz bu halka güneyden alış veriş yapma diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Herkes haklı. Bence ekonomik sorunların çözümü adaya barışın gelmesiyle mümkündür. Elektrik, akaryakıt, tüp gaz sürekli zamlanıyor. Tüm bunların düzelmesi için çözüm gerekiyor.

Osman Toktay:

Ülkede ciddi anlamda geçim sıkıntısı yaşanıyor. Vatandaşın cebinde para olmazsa hiçbir şey alamıyor. Bu bir çemberdir ve para akışı bu şekilde sağlanıyor. Zamların geri alınmasını ben de herkes gibi istiyorum. Ada da çözüm olmasının ülke için iyi olacağını düşünmüyorum.

Şevket Debreli:

Ekonomik sorunların 2017’de düzelmesini bekliyorum. Bence ekonomik sorunların düzelmesi içinde adaya mutlaka barış gelmelidir. Çözüm olmadığı halde sadece görüşmelerin bile ada halkına katkısı varsa. Çözüm olsa bu daha da artacaktır. Ben sorunların ortadan kalkması için çözüm olması istiyorum.

Adem Demirci:

Vatandaş mağdur. Her şey çok pahalı oldu. Hükümetin icraatlarını hiç beğenmiyorum. Ekonomik sorunların çözümü için hükümetin bu zamları geri alması gerekir. Çözüm oldu, olacak diye kimse bir şey yapmıyor. Artık çözüm olacaksa olsun, olmayacaksa olmasın. Ama biz de ne yapacağımızı bilelim.

kaynak:Kıbrıs Gazetesi