Yaşanılabilir bir gelecek için insanlığın temiz enerjiden beklentisi yüksek.
Dünya bir yandan enerji krizini aşmaya çalışırken, diğer yandan bu alanda yeşil dönüşüm hedeflerini tutturmaya çalışıyor.
Nüfus artışı, şehirleşme ve sanayileşme ile birlikte enerji ihtiyacı artıyor. Bu ihtiyacı karşılarken çevreye zarar veren yöntemlerin yok olması için amaç fosil yakıtları azaltmak. Zira bu, iklim değişikliği ile mücadelede hayati öneme sahip. Ancak enerji krizi, fosil yakıtları yeniden öne çıkarıyor, enerjideki kaygılar çevreci hedefleri olumsuz etkiliyor.
“Yeni dönem yenilenebilir enerjinin dönemi olacak”
Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, “Avrupa Birliği elektrik denklemini daha çok yenilenebilire kaydırmıştı. Kömürde biraz erken frene basmış, yenilenebilir kaynaklarda da haddinden fazla gaza basmıştı. Pandemi döneminde bir arz bolluğu vardı talep düşmüştü. Dediler ki tam zamanı artık bakın petrol fiyatları da çakışmıştı petrolün devri bitti, bundan sonra yeni dönem yenilenebilir enerjinin dönemi olacak” dedi.
Ülkeler büyüyen enerji krizine çare arıyor
Dünya genelinde ekonomilerin yeniden açılmasıyla gelen yoğun talep ve iklim değişikliğiyle birlikte özellikle Avrupa’da kışın havaların daha soğuk geçmesi enerji fiyatlarını tarihi düzeyde yükseltiyor.
Ülkeler de çare olarak, Paris İklim Anlaşması’na rağmen, elektrik üretiminde fosil yakıt kullanımını arttırdı. Bu durum G20 ülkelerinin karbon salım miktarlarının 2021 itibarıyla yeniden yükselişe geçmesine sebep oldu.
Diğer yakıtlara kıyasla kömürde dikkat çekici bir artış var. Avrupa Birliği’nin kömür kaynaklı elektrik üretimi de yüzde 2 arttı.
Tahminler, pek çok ülkenin fosil yakıt üretimini, iklim krizine karşı belirlenen miktardan 2 kat daha fazla artıracağı yönünde. Küresel doğal gaz üretiminde en büyük artışın da önümüzdeki 20 yılda gerçekleşmesi öngörülüyor.
Haber: Ahmet Çakıcı
Kamera: Bedrettin Çelik
TRT
