17 Ocak 2025 Cuma
Girne Boğazköy’de meydana gelen trafik kazasında 41 yaşındaki Mehtap Kanal ve 12 yaşındaki Ecrin Başbınar’ın hayatını kaybettiği açıklandı.
Polis Basın Subaylığı’nın açıklamasına göre, Ağırdağ’da sakin Mehtap Kanal, yönetimindeki FH 800 plakalı araçla Şehit Sonay Özdayı Caddesi üzerinde kuzey istikametine doğru seyrettiği sırada, dikkatsizlik sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetti. Araç yolun solundan çıkarak bir ağaca çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulan araç, sağ yan kısmı üzerine devrilip yol kenarındaki başka bir ağaca tavanıyla çarptı. Araç, sağ yan kısmı üzerinde durabildi.
Kaza sonucunda sürücü Mehtap Kanal ve araçta yolcu olarak bulunan 12 yaşındaki Ecrin Başbınar olay yerinde hayatını kaybetti.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Polis Basın Subaylığı’ndan verilen bilgiye göre bu sabah saat 06.30 sıralarında, Ağırdağ-Girne servis yolu üzerinde, kontrolden çıkan bir aracın ağaçlara çarpması sonucu araç sürücüsü ile araçta bulunan yolcu yaşamını yitirdi.
Polisin kazayla ilgili soruşturması devam etmektedir
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, Türk Dünyası Arabulucular Birliği tarafından Ankara’da düzenlenen Uluslararası 1. Arabuluculuk Şurası’na katıldı.
“Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları ve Arabuluculuk” üzerine yapılan oturumda konuşma yapan Varol, küreselleşen dünyada arabuluculuk, tahkim ve uzlaşma gibi yöntemlerin önemine vurgu yaptı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Varol, etkinlikte yaptığı konuşmada, geleneksel yargı süreçlerinin uzun ve maliyetli olabileceğini belirterek, bu süreçlerin yerine daha pratik ve dostane çözüm yolları sunan alternatif uyuşmazlık yöntemlerinin hızla yaygınlaştığını ifade etti. Varol, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının yalnızca hukuki değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal boyutları da içerdiğini vurgulayarak, özellikle arabuluculuk sürecinin tarafların iletişim ve iş birliğini güçlendiren etkisine dikkat çekti.
Konuşmasında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde alternatif uyuşmazlık çözüm yollarıyla ilgili yasal düzenlemelere de değinen Varol, mevcut mevzuatın tahkim yöntemine yönelik hükümler içerdiğini, ancak uluslararası standartları yakalamak adına daha kapsamlı düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Varol ayrıca, arabuluculuğun bu düzenlemelere entegrasyonunun, KKTC’de alternatif uyuşmazlık çözüm altyapısının gelişimine katkı sağlayacağını dile getirdi.
Arabuluculuk, tahkim ve uzlaşma gibi yöntemlerin yalnızca hukuki değil, aynı zamanda toplumsal barışın sağlanmasına da hizmet ettiğini ifade eden Varol, bu yaklaşımların adil bir dünya ve küresel iş birliği için tamamlayıcı bir unsur olduğuna dikkat çekti.
Alternatif uyuşmazlık çözümünün, tarihsel gelişimi içinde, özellikle miktar değeri az olan uyuşmazlıklarda, tazminat taleplerinde, komşu uyuşmazlıklarında, iş uyuşmazlıklarında, eşler arası uyuşmazlıklarda, tüketici uyuşmazlıklarında ve özellikle ticari uyuşmazlıkların çözümünde yaygın olarak kullanıldığına dikkat çeken Varol, “Uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemleri çeşitlidir. Bu yöntemler içinde özellikle arabuluculuk yaygın ve yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Diğer yöntemlerin kullanımı da yıllar itibarıyla artış göstermektedir. Her bir yöntem, birbirinden farklı özellikler taşımakta, ulaşılabilecek çözümler de birbirinden farklılık gösterebilmektedir.” ifadelerini kullandı.
Birçok ülkede yasal düzenlemelerle desteklenen arabuluculuğun, anlaşmazlıkların gizliliğini koruma ilkesini de gözettiğine değinen Varol, arabuluculuğun taraflar arasındaki ilişkiyi yıpratmadan soruna çözüm bulunmasını sağladığı ve çözümün, tarafların ortak rızasına dayandığı için daha kalıcı ve sürdürülebilir hale geldiğini kaydetti.
Varol sözlerini şöyle tamamladı:
“Alternatif Uyuşmazlık Çözüm yöntemleri, yalnızca tarafların anlaşmazlıklarını çözmelerine yardımcı olmakla kalmayıp, aynı zamanda sosyal ilişkilerin korunmasına ve gelecekte oluşabilecek anlaşmazlıkların önlenmesine de katkı sağlar. Adaletin yalnızca mahkeme salonlarında değil, karşılıklı empati, saygı ve işbirliği ile sağlanabileceğini savunan Alternatif Uyuşmazlık Çözüm yöntemlerinin, yargı sistemi ile birlikte, barışçıl bir toplum ve küresel iş birliği için tamamlayıcı bir unsur olarak daha fazla benimsenmesi gerektiği inancındayım.”
Cumhurbaşkanlığı’nda güvenlik toplantısı yapıldı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü’yü kabul etti.
Kabulde son gelişmeler kapsamında KKTC’nin ve Kıbrıs adasının güvenliği ele alındı.
SOS Çocuk Köyü’nde bakım gören çocuklar ve gençlere yönelik “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Sağlıklı İlişkiler” konulu eğitimler tamamlandı.
SOS Çocuk Köyü’nden yapılan açıklamaya göre, Kadından Yaşama Destek Derneği (KAYAD) ve SOS Çocukköyü Derneği iş birliğiyle düzenlenen eğitimler, KAYAD tarafından, alanında uzman eğitmenler ve uzmanların liderliğinde hazırlanarak verildi.
Ortaokul çağındaki çocuklarda toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin gelişmesini hedefleyen eğitimlerde; cinsiyet temelli şiddet, eşitlik temelinde sağlıklı ilişki, beden, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve korunma yöntemleriyle ilgili bilimsel veriler aktarıldı.
KAYAD adına eğitimlerde bulunan Proje Koordinatörü Avukat Mine Atlı, çocuk ve gençlerin sağlıklı bireyler olarak topluma katılabilmesi, cinsiyet temelli şiddet ve ev içi şiddetin son bulabilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin önemine vurgu yaptı. Atlı, “Bugün gerçekleştirdiğimiz bu eğitimler, gelecekte daha adil ve eşit bir toplumun temelini atmaya, öz saygı, beden bütünlüğü, cinsel kimlik bilinci ile üreme ve doğurganlık hakları konularında farkındalığı olan genç nesillerin yetişmesi ile toplumsal dönüşüm için yardımcı olacaktır.” dedi.
SOS Çocukköyü Derneği Ulusal Müdürü Ahmet Akarsu ise, bu tür iş birliklerinin çocuklar üzerindeki olumlu etkilerine vurgu yaparak, bu projede emeği geçen herkese teşekkür etti. Akarsu, “Bu eğitim programı, yalnızca çocukların ve gençlerin bireysel gelişimlerini desteklemekle kalmadı, aynı zamanda toplumda farkındalık yaratacak bir adım olduğuna dikkat çekti. Eğitim sırasında gördük ki, çocuklar ve gençler bu tür eğitimlerden büyük fayda sağlıyor ve günlük hayatlarında bu bilgileri uygulayabilecekler. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve sağlıklı ilişkiler gibi konuların çocuk yaşta öğretilmesinin, toplumun her kesiminde kalıcı bir değişim yaratacağına olan inancımızla çalışmalarımıza devam edeceğiz.” diye konuştu.