Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Genel Başkanı Ahmet Tuğcu, KIB-TEK’le yaşanan sorunlarla ilgili gerçekleştirdiği Yönetim Kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yaptı.

Tuğcu, Ağustos ayından bu yana Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ile yaşanan süreci anımsatarak, Başbakan Ünal Üstel’in sendikanın taleplerinin yerine getirileceği sözü verdiğini ancak bu taleplerin gerçekleştirilmediğini belirtti.

Tuğcu, El-Sen Yönetim Kurulu’nun söz konusu taleplerle ilgili olarak Salı günü KIB-TEK yönetimi ile gerçekleştirilecek görüşmeden çıkacak sonuca bağlı olarak, süresiz grev dahil tüm yasal hakların kullanılması konusunda kendisine ve Genel Sekreter Hüseyin Peksever’e tam yetki verdiğini kaydetti.

Tuğcu açıklamasının devamında, kurum yönetimine daha önce iletilen taleplere de yer verdi.

İskele Belediyesi’nin öz kaynakları, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi’nin de katkılarıyla yapılacak İskele Gençlik Merkezi (İGEM) Tamamlama ve Çevre Düzenleme Projesi Yapım İşleri ihalesi tamamlandı.

İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu ile ihaleyi kazanan şirketin direktörü Kemal Aktunç’un imza koyduğu sözleşme uyarınca 7 gün içerisinde başlanacak olan proje, 180 günden tamamlanarak İskele Belediyesi’ne teslim edilecek.

İmza töreninde konuşan İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, yasal nedenlerden dolayı yapımı tamamlanamayan İskele Gençlik Merkezi’nin yapımına yeniden başlanacak olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Sadıkoğlu, içerisinde kütüphane, çok amaçlı salon, amfi, kafeterya gibi alanlarla gençliğe hizmet verecek merkezin, hayırlı olmasını temenni etti.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi ile İşletme ve Ekonomi Fakültesi, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kıbrıs Mülkiyeliler Birliği ve Tangül Ünal Çağıner Çocuklara Yardım Vakfı iş birliğinde düzenlenen “Mülkiyeli Şair Cemal Süreya” Sanat ve Siyaset Çalıştayı başladı…

Acapulco Resort Hotel’de 2 gün sürecek olan çalıştayda şair Cemal Süreya’nın edebi yönü ve siyaset ile olan ilişkisi ele alınıyor…

Çalıştayın açılışında konuşan Doğu Akdeniz Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Görevlisi ve Çalıştay Düzenleme Komitesi eş başkanı Profesör Doktor Deniz İşçioğlu, Doğu Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı ve Çalıştay Düzenleme Komitesi eş başkanı Profesör Doktor Ahmet Pehlivan, Kıbrıs Mülkiyeliler Birliği Başkanı Ümit Gürtekin ve Ankara Üniveristesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doçent Doktor Can Giray Özgül konuşma yaptı…

Tangül Ünal Çağıner Çocuklara Yardım Vakfı Başkanı İçim Çağıner Kavuklu da vakfın çalışmaları hakkında bilgi verdi…

DAÜ Rektörü Profesör Doktor Hasan Kılıç da Cemal Süreya’nın, sadece edebiyat dünyasında iz bırakmış bir şair değil, aynı zamanda hayatı boyunca siyasetin ve toplumsal olayların aktif parçası olduğunu anımsattı…

Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Erdal Özcenk de sanat ve siyasetin insanı odağına alarak birbirini besleyen 2 dal olduğunu belirterek, Süreya’nın şiirlerinde aşkı, sevgiyi ve insanı en saf haliyle anlattığını anımsattı…

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar da büyük şair Cemal Süreya’nın anıldığı etkinliği düzenleyen paydaşları kutladı..
Şair, yazar ve sanatçılara sahip çıkmanın Atatürk’ün vasiyeti olduğunu anımsatan Sibel Tatar, Kıbrıs Türk Halkı ve cumhurbaşkanlığının ; Atatürk’ün ‘Cumhurbaşkanı, milletvekili ve üst düzey mevki sahibi olabilirsiniz ancak sanatçı olamazsınız’ sözüne bağlı olduğunu vurguladı.

Çalıştayın verimli geçmesini dileyen Sibel Tatar, bir mülkiyeli olan Ünal Çağıner’i de saygıyla andı.

Çalıştay Onursal Başkanı Profesör Doktor Ruşen Keleş’in çalıştayla ilgili çerçeve konuşması yapmasının ardından çalıştay da müzik dinletisi yer aldı ve sunumlara geçildi…

Çalıştay da yarın ise Cemal Süreya Şiirleri açık mikrofon etkinliğinin ardından, “Mülkiyeli Ünal Çağıner’i Anma Toplantısı” gerçekleştirilecek…

Bu arada, çalıştay öncesinde, DAÜ ile Tangül Ünal Çağıner Çocuklara Yardım Vakfı arasında çocukların eğitimine katkı sağlamak, toplumsal sorumluluk projelerinde iş birliği yapmak ve eğitim faaliyetlerini güçlendirmek amacıyla iş birliği protokolü de imzalandı.

İş birliği protokolüne DAÜ adına DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, Tangül Ünal Çağıner Çocuklara Yardım Vakfı adına Vakıf Başkanı İçim Çağıner Kavuklu imza koydu.

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) , tarım öğretiminin 179. yıldönümü kutlamaları kapsamında Güzelyurt’ta, “Tarımda Suyun Etkin Kullanımı” konulu konferans gerçekleştirdi.

Güzelyurt Atatürk Kültür Merkezi’nde yer alan konferans, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Etkinlikte konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, kutlama etkinliğini bu yıl tarım merkezi olan Güzelyurt’ta düzenlediklerini belirtti.

Uluçam, Türkiye’den gelen suyun etkin ve planlı kullanımının önemine dikkat çekmek istediklerini söyledi.
Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın da, narenciyede yaşanan sıkıntılara değindi.

Akçın, planlı tarım politikalarının ve bilinçli su kullanımının narenciye için önemli olduğunu kaydetti.

YDÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, UKÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erayman ve
LAÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof Dr. Atilla Aşkın da üniversitelerindeki tarım fakülteleri hakkında bilgiler vererek, ülkede, tarımda bilimsel veriler ışığında yapılacak planlı çalışmalara ve gençlerin tarıma yönlendirilmesine ihtiyaç olduğunu belirtti.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal da, Türkiye’den ülkeye su getirilmesi projesinin önemine vurgu yaptı.

Aysal, artan nüfus ve konut sayısı nedeniyle birçok verimli alanın heba edildiğini ve yaşanan sorunların doğru planlamalarla çözülebileceğini ifade etti.

Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar da, yerel yönetim olarak tarımda gelişimi ve verimliliği arttıran çalışmalara destek verdiklerini belirtti.

Özçınar, verimli tarım topraklarının korunması ile suyun doğru kullanılıp doğru yönetilmesi noktasında adımlar atılması gerektiğini ifade etti.

Konuşmalarının ardından Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ersoy Yıldırım, “Tarımda Suyun Etkin Kullanımı” konulu konferans verdi.

Organ nakli bekleyenler için tek umut organ bağışçıları…

Organ nakli; verici kişinin rızası ile cerrahi olarak bir organının çıkartılarak alıcı kişiye yerleştirilmesi işlemi olarak tanımlanıyor…

2014 yılında Hücre Doku ve Organ Nakli Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle KKTC’de 2015’den beri böbrek ve kalp nakilleri yapılıyor….
Bu çerçevede bugüne kadar 70 civarında böbrek ve 5 kalp nakli yapıldı…

Uzun yıllardır BRT’de çalışan, ekranlarda birçok haber programı ve haberlerinden aşina olduğunuz Damla Soyalp, 32 yıldır böbrek hastası olan; ilaç tedavisi ve özel beslenmesi sayesinde yüzde 30’u çalışan böbrekle bugünlere gelen annesi Mediha Çerkezler’e donör oldu, 66’ncı böbrek nakli olarak kayıtlandı…

Böbreğindeki sorunun 1998 yılında ortaya çıktığını ve Doktoru Ersan Berksel’in takibinde, ilaç tedavisi ve diyetle yüzde 30 çalışan tek böbrekle bu günlere geldiğini dile getiren Mediha Çerkezler, sürecin nasıl nakil aşamasına geldiğini anlattı…

Diyalize girme aşamasında kızı Damla Soyalp’ın böbrek nakli için donör olmak istediğini dile getiren Çerkezler, bu süreçte kendisinden çok kızı için endişelendiğini anlattı…

Damla Soyalp da diyaliz sürecine giren hastalar ve aileler için sürecin çok zor olduğunu belirterek, gelinen aşamada nakil konusunu gündemlerine aldıklarını kaydetti.

Doktorlar ve hemşirelerin verdiği güvenle ,nakil konusunda herhangi bir endişe yaşamadıklarını dile getiren Damla Soyalp, Organ bağışının , nakil bekleyen hastalar için yeni bir yaşam umudu olduğunu vurguladı.

Nefroloji ve Böbrek Nakil Merkezi Organ Nakil Koordinatörü Meral Yükseliş de organ naklinin, ikinci bir şans, yenilenen sağlık ve hastalara sevdiklerine bir kez daha sarılma fırsatı olduğunu vurgulayarak, toplumda organ bağışının yaygınlaştırılması gerektiğine vurgu yaptı.

İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doktor Ahmet Behlül de organ yetmezliği çeken hastalar ve yakınlarının yaşam umudunun organ nakline bağlı olduğunu belirterek, organ nakillerinin hayatları değiştirecek tıbbi bir mucize olduğunu vurguladı.

Ülkede Hücre Doku ve Organ Nakli Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle 2015’den beri böbrek ve kalp nakilleri yapıldığını dile getiren Doktor Ahmet Behlül, bugüne kadar 34’ü beyin ölümü gerçekleşmiş kadavradan, 35’i canlı donörden 69 böbrek nakli yapıldığını dile getirdi.

Ülkede organ bağışı konusunda gelişmiş ülkelerden geride, ancak gelişmekte olan ülkelerden ileride olduğunu belirten Behlül, özellikle kadavradan bağışların arttırılmasının önemine vurgu yaptı…

Başta da belirttik; Damla Soyalp, 4 Kasım’da gerçekleşen operasyon sonucunda annesi Mediha Çerkezler’e böbreğini bağışlayarak, ona ikinci bir yaşam şansı hediye etti…

Biz de BRT ekibi olarak bu operasyonu görüntüledik…

Üroloji Uzmanları Operatör Doktor Necmi Bayraktar ve Ahmet Bindayı ile iki ayrı ekip tarafından gerçekleştirilen operasyon yaklaşık 4 saat sürdü…

Üroloji Uzmanları Operatör Doktor Necmi Bayraktar ve Ahmet Bindayı operasyonun ardından nakille ilgili değerlendirmede bulundu…

Operasyon başarıyla tamamlandı, bugün artık arkadaşımız Damla Soyalp ve annesi Mediha Çerkezler sağlıklı olarak aramıza dönmeye hazır…

Operasyondan bir buçuk ay sonra Damla Soyalp ve annesi Mediha Çerkezler’i ziyaret ederek, operasyonun ardından yaşadıkları süreci konuştuk..

Kızı Damla’nın verdiği böbrek ile sağlığına kavuşan Mediha Çerkezler, başarılı bir operasyon ve ardından özenli bir bakımla kendisini sağlığına kavuşturan tüm doktor ve sağlık personeline teşekkür etti.

Organ naklinin yetmezlik çeken hastalar ve aileleri için ikinci bir yaşam şansı olduğunu vurgulayan Çerkezler, tüm vatandaşları organ bağışçısı olmaya davet etti.

Annesi Mediha Çerkezler’in donörü olan Dama Soyalp da ameliyattan sonra kısa sürede iyileşme sürecine girdiklerini belirterek,organ bağışının bir sağlık görevi olduğunu anımsattı ve vatandaşları bağışçısı olmaya çağırdı…

Bu arada, 2015 yılından günümüze kadar 985 kişi, organ bağışı için gönüllü oldu.

Organ bağışı aslında bir sağlık mucizesi ve toplumsal bir görev, ancak ne yazık ki organ bağışı konusunda henüz istediğimiz noktada değiliz…

Oysa, sonsuzluğa göç eden sevdiklerimizi yaşatmanın belki de en kutsal yolu onların organlarını bağışlayarak şifa bekleyen hastalara ikinci bir yaşam şansı vermektir.