16 Aralık 2025 Salı
Canaltay: “Kapsamlı ve modern yöntemlerle yürütülecek bir nüfus sayımına ihtiyaç duyuyoruz”
Halil Kasım: ''Beldemize ulaşması beklenen su için sahadayız, hazırız''
Güney Kıbrıs Meteoroloji Dairesi, sarı alarm düzeyini turuncuya yükseltti
Trump, fentanili "kitle imha silahı" ilan eden kararnameyi imzaladı
ABD Başkanı Donald Trump, fentanili “kitle imha silahı” olarak tanımlayan başkanlık kararnamesine imza attı.
Oval Ofis’teki törende kararnameyi imzalayan Trump, fentanilin ülke için “ölümcül bir tehdit” oluşturduğunu söyledi.
Trump, “Hiçbir bomba bunun yaptığını yapmıyor.” ifadesini kullanarak her yıl “200 bin ila 300 bin kişinin” fentanil nedeniyle hayatını kaybettiğini öne sürdü.
Başkan Trump ayrıca, göreve başladığından bu yana ülke sınırının “en güçlü sınıra dönüştüğünü” savunarak, fentanili “kitle imha silahı” olarak ilan etti.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise kararname kapsamında, Adalet Bakanlığının fentanil kaçakçılığına yönelik soruşturma ve kovuşturmaları artıracağı, Hazine ve Dışişleri bakanlıklarının ise bu faaliyetlerle bağlantılı kişi ve kuruluşlara yönelik mali yaptırımlar uygulayacağı bildirildi.
Kararnamede, fentanilin “narkotikten çok kimyasal silaha yakın” olduğu belirtildi.
Sentetik ağrı kesici olarak bilinen fentanilin, yapılan tıbbi çalışmalarda, morfinden 100 kat daha güçlü olduğu ve 2 miligram alındığı taktirde ölümcül olduğu ortaya çıkmıştı.
ABD’de on binlerce kişinin ölümüne yol açan fentanilin, neredeyse tamamının Çin’den kaçak olarak getirtilen kimyasallar sayesinde Meksika’da üretildikten sonra ABD’ye yasa dışı yollarla sokulduğu değerlendiriliyor.
Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti tarafından hazırlanan Türk Dünyası Vizyon Belgesinin tanıtım programında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası tanınırlığının artırılmasını açık ve net bir hedef olarak ifade etmesini büyük bir memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Üstel, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizzat kaleme alınan takdim yazısında da vurgulandığı üzere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci statüsüyle aramıza katılması, bu genişleyen vizyonun işaretlerinden biridir.” fadelerini kullandı.
Başbakan Üstel açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu vesileyle, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarına verdiği güçlü destek ve sergilediği kararlı duruş dolayısıyla şahsım ve halkım adına teşekkür ediyor; bu ortak vizyon doğrultusunda iş birliğimizin artarak devam edeceğine olan inancımı kamuoyuyla paylaşıyorum.”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Dünyası Vizyon belgesini hayata geçirebilmek gayesiyle bir düşünce ve araştırma merkezi kurmayı planladıklarını belirterek, merkezin Türk dünyasına hayırlı olmasını diledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin kongre merkezinde düzenlenen “AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programı”nda yaptığı konuşmada, “Türk Devletleri Teşkilatının kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, ortak dış politika mekanizmalarının oluşturulması ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası tanınırlığının artırılması gibi hedeflere de belgede yer verdiklerini izde yer verdiklerini açıklamıştı.
alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, yaşlı bakım evlerine ilişkin yasal düzenlemenin son aşamada olduğunu, bütçe sürecinin ardından ivedilikle Meclis gündemine taşınarak oylamaya sunulmasının hedeflendiğini açıkladı.
Hasipoğlu, Engelsiz Yaşam Evi’nde yatılı hizmete geçiş için hazırlıkların tamamlanmak üzere olduğunu ve yeni yılın ilk aylarında bu hizmetin başlayacağını belirtirken, reçete soruşturması kapsamında 292 eczane hakkında tahkikat yürütüldüğünü, incelemelerin sürdüğünü ve şu ana kadar sınırlı sayıda dosyanın savcılığa intikal ettiğini söyledi.
Sosyal hizmet altyapısının güçlendirilmesine yönelik projelere de değinen Hasipoğlu, Sınırüstü Yaşlı Bakım Evi’nin 2026 yılı içinde yeniden açılmasının planlandığını, Lapta Huzurevi için Türkiye destekli yeni tesis projesinin hayata geçirileceğini söyledi.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 19 milyar 523 milyon 986 bin TL’lik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi.
– Amcaoğlu
Bütçe üzerine söz alan Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, geçmiş dönem mali tabloları ile bugün gelinen noktayı karşılaştırarak, alınan zor ama gerekli kararların ülkenin mali yapısını güçlendirdiğini söyledi.
2009 yılında Maliye Bakanlığı’nda görev aldığı dönemde 2,4 milyar TL’lik bütçeye karşılık 700 milyon TL nakit açık bulunduğunu, o günkü hükümetin devraldığı mali tablonun son derece ağır olduğunu belirten Amcaoğlu, hayat pahalılığı ödeneğinin durdurulması gibi radikal kararların bedelinin siyasetçiler tarafından ödendiğini ancak bu kararların maliyenin yeniden sağlıklı bir yapıya kavuşmasını sağladığını kaydetti. Amcaoğlu, bunun pandemi döneminde açıkça hissedildiğini söyledi.
Emekliler konusuna da değinen Amcaoğlu, sosyal devlet anlayışının yalnızca maaş ödemekle sınırlı olmadığını vurgulayarak, emeklilerin sağlık, güvenlik ve yaşam koşullarının bütüncül biçimde korunmasının esas olduğunu söyledi. Amcaoğlu, popülist yaklaşımlar yerine sürdürülebilir sosyal politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Ülkenin 2030 hedeflerine de dikkat çeken Amcaoğlu, turizmde yatak kapasitesinin 50 bine çıkarılması, yükseköğretimde öğrenci sayısının 150 bine ulaşması, bilişim ve AR-GE alanlarında somut adımlar atılması gerektiğini kaydetti.
Hizmetler sektörünün güçlendirilmesinin zorunlu olduğunu kaydeden Amcaoğlu, enerji alanında da altyapı yatırımları, kabloyla enerji temini ve güneş enerjisinin etkin kullanımı gibi projelerin gecikmeden hayata geçirilmesinin şart olduğunu söyledi.
Amcaoğlu, ülkenin geleceğine ilişkin adımların hangi hükümet tarafından atıldığının değil, zamanında ve doğru şekilde atılmasının önemli olduğunu vurgulayarak, Meclis’teki tüm milletvekillerini ortak sorumlulukla hareket etmeye çağırdı.
– Gardiyanoğlu
UBP Milletvekili ve eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ise, sosyal hizmetler alanında, sınırlı bütçelere rağmen gönüllülerin, iş insanlarının ve bakanlık personelinin katkılarıyla önemli çalışmaların hayata geçirildiğini söyledi.
Gardiyanoğlu, geçen yıl sosyal hizmetler bütçesinin yalnızca rutin işleri karşılayacak düzeyde olmasına karşın, Kalkanlı Yaşam Evi’nin restore edilerek ilk etabının açıldığını, 10 yıldır bekleyen Demirhan Engelsiz Yaşam Evi’nin faaliyete geçtiğini belirtti.
Haspolat Sevgi Evleri’nin de Tangül Ünal Çağıner Vakfı iş birliğiyle Avrupa standartlarında bir çocuk bakım merkezine dönüştürüldüğünü kaydeden Gardiyanoğlu, bu projelerin hiçbirinde yerel kaynak kullanılmadığını vurguladı.
Güneşköy Rehabilitasyon Merkezi, Girne-Karakum Rehabilitasyon Merkezi” ve Gazimağusa İrfan Nadir Rehabilitasyon Merkezlerinin yenileme çalışmalarının da iş insanları ve gönüllülerin katkılarıyla tamamlandığını ifade eden Gardiyanoğlu, son bir buçuk yılda kamu kaynağı kullanılmadan 11 tam donanımlı engelli aracının sosyal hizmetlere kazandırıldığını söyledi.
Gardiyanoğlu, bu süreçte muhalefet milletvekillerinin de yasama çalışmalarına önemli katkılar koyduğunu belirtti.
Sosyal Hizmetler Teşkilat Yasası’nın oy birliğiyle kabul edilmesinin, denetim, bakım ve sağlık hizmetlerinin önünü açacağını dile getiren Gardiyanoğlu, bu yasayla Kalkanlı ve Demirhan’daki merkezlerde doktor, fizyoterapist, ergoterapist ve hemşire görevlendirilmesinin mümkün hale geldiğini söyledi.
Çalışma Dairesi’nin denetimlerini son bir buçuk yılda yüzde 100’ün üzerinde artırdığını belirten Gardiyanoğlu, özellikle yangın ve iş sağlığı-güvenliği denetimleriyle ciddi mağduriyetlerin önüne geçildiğini kaydetti.
Sosyal sigortalarla ilgili çalışmalara da değinen Gardiyanoğlu, yapılandırmalarla 12 bin kişinin yeniden sisteme dahil edildiğini ve sosyal sigortaların yaklaşık 5 milyar TL rezerve ulaştığını söyledi. Lapta Huzurevi’nin yapımı için 2026 bütçesine ödenek konduğunu belirten Gardiyanoğlu, projenin tamamlanmasıyla bu sorunun da çözüleceğini ifade etti.
– Hamzaoğulları
Yerinden söz alan CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, Yenierenköy’de 18 yaş üstü engellilere yönelik rehabilitasyon merkeziyle ilgili sürecin ne aşamada olduğunu sorarak, kamuoyunun bilgilendirilmesini istedi. Hamzaoğulları, gelinen noktayla ilgili yeterli bilgiye sahip olunmadığını belirtti.
Hamzaoğulları’nın sorusunu cevaplayan Sadık Gardiyanoğlu, söz konusu arazinin yıllar önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na devredildiğini ifade etti.
Arazinin bakanlığa ait olduğunun, Hamzaoğulları’nın uyarısıyla arşiv kayıtlarından yeniden tespit edildiğini belirten Gardiyanoğlu, bu katkıdan dolayı Hamzaoğulları’na teşekkür etti.
– Hasipoğlu
Milletvekillerinin konuşmalarının ardından son olarak söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, soruları yanıtladı.
Bakan Hasipoğlu, önemli projelere imza attığını belirttiği Sadık Gardiyanoğlu’na teşekkür ederek, bütçe görüşmelerine katkı koyan 13 milletvekilinin konuşmalarını dikkatle dinlediğini söyledi.
Bakanlığın çalışma hayatı, işçi-işveren ilişkileri, ihtiyaç sandığı, sosyal sigortalar ile aile politikaları, kadınlar, gençler, engelliler ve yaşlıları kapsayan geniş bir sorumluluk alanı olduğunu vurgulayan Hasipoğlu, ülkede yaklaşık 165 bin sigortalının bulunduğunu, sigortalıların yarısının KKTC vatandaşı, kalanının ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve üçüncü ülke uyruklulardan oluştuğunu kaydetti.
– Yaşlı bakım evleriyle ilgili yasa tasarısı
CTP milletvekili Filiz Besim’in gündeme getirdiği yaşlı bakım evleriyle ilgili yasa tasarısının “son aşamada” olduğunu belirten Hasipoğlu, komite tutanaklarını inceleyerek gerekli tadilatların yapıldığını ve tasarının yeniden komiteye gönderildiğini söyledi.
Bütçe sürecinin ardından tasarının ivedilikle gündeme alınarak oylama aşamasına taşınmasını istediğini ifade eden Hasipoğlu, bakım evleri ve huzurevlerinin açılma-işletilme koşulları, kapatma halleri ve cezalar dahil olmak üzere yasal yetkinin Çalışma Bakanlığı’nda toplanmasının hedeflendiğini belirtti.
– Sınırüstü Yaşlı Bakım Evi
Hasipoğlu, bu bütçede ek bütçe talep ettiklerini, uygun görülmesi halinde İskele bölgesi Sınırüstü’nde bulunan yaşlı bakım evini 2026 içinde yeniden açmayı planladıklarını söyledi.
Filiz Besim’in “bina güvenliği ve sahipsiz kalma” uyarısı üzerine Hasipoğlu, binanın iç düzeni ve tadilatının yapıldığını, ancak mülkiyetin halen İçişleri Bakanlığı’nda bulunduğunu ifade etti.
Hasipoğlu, mülkiyetin yıl bitmeden bakanlığa devrinin talep edildiğini, ek bütçeyle birlikte güvenliğin sağlanacağını; bekçi görevlendirilmesi ve gerekli kontrollerin yapılacağını kaydetti.
– Lapta Huzurevi
Lapta’daki huzureviyle ilgili de yıllardır özel bir yerden kira ödendiğini ve bunun yüksek rakamlara ulaştığını belirten Hasipoğlu, aynı bölgede bakanlığa ait alanda inşaatın hızlandırılacağını söyledi.
Türkiye destekli proje için 2026’da 260 milyon TL’lik ödenek ayrıldığını belirten Hasipoğlu, bu proje tamamlanınca kiralık olandan bakanlığın kendi tesisine geçileceğini ifade etti.
– Kalkanlı ve Lapta’ya sağlık desteği ve personel istihdamı
Hasipoğlu, hem Lapta Huzurevi’ne hem de Kalkanlı’ya doktor ve psikiyatrist gittiğini, mevcut personelin görev yaptığını belirtti.
Hasipoğlu, teşkilat yasasının geçmesiyle, engelsiz yaşam evi ve diğer sosyal hizmet birimleri için yeni yıl itibarıyla personel istihdamına yönelik yazışmaların yapıldığını kaydetti.
– Reçete soruşturması
Konuşmasında reçete soruşturmasına ilişkin de bilgi veren Hasipoğlu, Eylül 2023’te başlatılan soruşturma kapsamında 292 eczane hakkında tahkikat yürütüldüğünü, incelemelerin henüz tamamlanmadığını söyledi.
Suç unsuru bulunmayan 94 eczanenin tespit edildiğini; 62 eczanenin teminata bağlandığını, 136 eczane için tahkikatın sürdüğünü belirten Hasipoğlu, savcılığa geçen 1 eczane ve bu eczaneyle bağlantılı 2 doktor bulunduğunu, bunun dışında ceza davası açılmak üzere savcılığa gönderilen dosya olmadığını ifade etti.
– Engelsiz Yaşam Evi, yatılı hizmet ve otizm merkezi
Engelsiz Yaşam Evi’nin engelli bireyler için “çok güzel bir yuva” haline geldiğini söyleyen Hasipoğlu, yatılı hizmete geçişte son aşamaya gelindiğini, yeni yılın ilk aylarında yatılı hizmetin başlayacağını belirtti.
Projenin Türkiye kaynaklı olduğunu, bazı öğretmenlerin Türkiye’den gönderildiğini ve eğitim sürecinin iyi ilerlediğini kaydeden Hasipoğlu, gelecek yıl içinde otizm merkezinin açılmasına yönelik çalışmaların da son aşamaya geldiğini; Lefkoşa surlar içinde bir binanın otizm merkezine dönüştürülmesi için çalışıldığını söyledi. Hasipoğlu, Lefkoşa surlar içinde ÇADEM’in açılışının da geçtiğimiz haftalarda yapıldığını hatırlattı.
İnsan ticaretiyle ilgili sorulara da yanıt veren Hasipoğlu, bu alandaki cezai düzenlemelerin hukuk komitesi başkanlığı döneminde yapıldığını ve yasalaştığını belirtti.
Üçüncü ülke uyruklu kişilerin ülkeye getirilmesiyle ilgili “bir sektör” oluştuğunu söyleyen Hasipoğlu, bunun mutlaka düzenlemeye tabi olması gerektiğini ifade etti.
Kayıtsız ve şirketi olmayan kişilerin bu işi yapmaması gerektiğini, işi ancak ehliyetli, gerekli teminatı yatıran ve acentelik sıfatını alan profesyonellerin yapması gerektiğini vurgulayan Hasipoğlu, bu konuda yasal düzenleme hazırlayacaklarını kaydetti.
– Sektör protokolleri ve mesleki eğitim
Hasipoğlu, Sanayi Odası, Müteahhitler Birliği ile Esnaf ve Zanaatkârlarla protokoller bulunduğunu, sektör araştırmalarını ilgili örgütlerin yaparak bakanlığa bilgi vereceğini, nihai onayın bakanlıkta olacağını söyledi.
Çıraklık eğitimi, hasta bakıcılık ile ustalık-kalfalık belgeleri konusunda Esnaf ve Zanaatkârlar Odası’yla görüştüklerini dile getiren Hasipoğlu, özellikle hasta bakıcılıkta Sağlık Bakanlığı ile iş birliği içinde üçlü protokol hedeflediklerini belirtti.
– Çocuk İzleme Merkezi Yasası
Çocuk İzleme Merkezi Yasası’nın savcılığın gündeminde olduğunu ve “son aşamaya” geldiğini söyleyen Hasipoğlu, savcılık görüşünün alınmasının ardından yeni dönemde konuyu yeniden Meclis gündemine getireceklerini ifade etti.
– Yenierenköy 18 Yaş Üstü Engelli Rehabilitasyon Merkezi
Yenierenköy’de 18 Yaş Üstü Engelli Rehabilitasyon Merkezi ile ilgili de konuşan ve özel bir şirketle protokol yapılarak inşa için bir yer ayrıldığını belirten Hasipoğlu; İçişleri Bakanlığı’ndan hudut tespitiyle ilgili son çalışmanın beklendiğini söyledi. Hasipoğlu yer tesliminin ardından 2026 yılında inşaata başlanacağını kaydetti.
– Üniversitelerle iş birliği ve “gerçek asgari ücret”
Filiz Besim’in, üniversitelerle istişare ve eğitim kapasitesinin yeniden değerlendirilmesi önerisine yanıt veren Hasipoğlu, bunun notları arasında olduğunu ve üniversitelerle temasa geçeceklerini söyledi.
“Gerçek asgari ücretin” ödenmesinin önemine işaret eden Hasipoğlu, bazı meslek gruplarında prime esas kazancın gerçek asgari ücret üzerinden bildirilmesi gerektiğini belirterek, meslek kodları ve skala çalışmaları başlattıklarını, muhalefetle de paylaşacaklarını söyledi.
Hasipoğlu, bu tür düzenlemelerin prim gelirine katkı sağlayacağını, ileride erken emeklilik gibi başlıkların da “hesap kitap” temelinde gündeme gelebileceğini ifade etti.
Hasipoğlu konuşmasının sonunda, katkı koyan tüm milletvekillerine teşekkür ederek, bütçenin hayırlı olmasını diledi.
– Görüşmeler yarın devam edecek
Meclis Genel Kurulu’nun bugünkü bütçe görüşmeleri Hasipoğlu’nun konuşması ve bütçe oylamasının ardından tamamlandı.
Yarın Dışişleri Bakanlığı ile Bakanlığa bağlı Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) bütçesi; Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile Bakanlığa bağlı Serbest Liman ve Bölge Müdürlüğü ve Rekabet Kurulu bütçeleri görüşülecek.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, bütçe, ekonomi, istihdam, asgari ücret, altyapı, Kıbrıs sorunu ve şap hastalığına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, mevcut tabloyu “kötü yönetimin sonucu” olarak niteledi.
TDP’den verilen bilgiye göre, Bahar Sancar’ın Gündem Kıbrıs’ta hazırlayıp sunduğu programa konuk olan Çeler, “25 milyar TL borçla 2026’ya giriyoruz; bu kabul edilebilir değil” dedi.
Çeler, ekonomik koşullar gereği giderlerin kısılması gerekirken gider artırıcı uygulamaların hayata geçirildiğini, gelir artırıcı yapısal adımların atılmadığını ve kamu maliyesinin ciddi bir yük altına sokulduğunu iddia etti.
-“Bütçe açığı bir sonraki hükümetin omuzlarına bırakıldı”
Zeki Çeler, seçim sürecinde verilen istihdam vaatlerinin kamu maliyesini zorladığını ve oluşan borç yükünün bir sonraki hükümete bırakıldığını savundu. TDP’nin dörtlü koalisyon döneminde denk bütçe yapıldığını hatırlatan Çeler, mevcut hükümetin aldığı desteklere ilişkin somut rakamları açıklamadığını belirterek, 25 milyar TL borçla yeni yıla girilmesini kötü yönetimin göstergesi olarak değerlendirdi.
-Hükümete yönelik eleştiriler
Eğitim, sağlık, trafik ve altyapı alanlarında da benzer sorunların yaşandığını ileri süren Çeler, eğitime ayrılan bütçeyle okullarda temel ihtiyaçların dahi karşılanamadığını, konteyner sınıfların geleceğine ilişkin net bir plan bulunmadığını savundu.
Sağlık ve altyapı alanlarında da kaynak yetersizliği yaşandığını öne süren Çeler, “Böyle bir bütçeyi yönetemiyorsanız gitmeniz gerekir.” ifadesini kullandı.
TDP döneminde Sosyal Sigorta emeklilerine 13. maaş ödemelerinin yasanın gereği olarak 14 Aralık’ta yapıldığını hatırlatan Çeler, bugün 26 Aralık’ta yapılması planlanan uygulamanın “lütuf gibi sunulmasını” eleştirdi.
-“Özel sektör çalışanları için de 13. maaş benzeri destekler mümkün”
Çeler, asgari ücrette yaşanan tartışmaların kalıcı çözümlerle aşılması gerektiğini belirtti.
Yerel iş gücü politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini de ifade eden Çeler, özel sektör çalışanlarına yönelik 13. maaş benzeri desteklerin mümkün olabileceğini söyledi. Toplu iş sözleşmelerinin iş barışı ve dayanışma sağladığını kaydetti.
Yabancı işçilere farklı ücret uygulanmasını doğru bulmadığını ifade eden Çeler, aynı işi yapan kişilere geldikleri ülkeye göre farklı maaş verilmesinin ucuz işçiliği teşvik ettiğini ve KKTC vatandaşlarının özel sektörde iş bulmasını zorlaştırdığını savundu. Asıl yapılması gerekenin yerel iş gücünü güçlendirmek olduğunu vurguladı.
-“Felaketi yağmur değil hazırlıksızlık getirdi”
Geçen günlerde yaşanan sel felaketine de değinen Çeler, yaşananların bir doğa olayı değil, ihmallerin sonucu olduğunu ileri sürdü.
Gönyeli Barajı’nın yıllardır temizlenmemesi ve altyapı yatırımlarının yapılmamasının bu tabloyu ortaya çıkardığını savunan Çeler, felaketi yağmurun değil hazırlıksızlığın getirdiğini söyledi.
Süreçte görev alan belediyelere, belediye çalışanlarına, Sivil Savunma Teşkilatı’na ve polise teşekkür eden Çeler, bundan sonra uzman görüşlerine başvurulması ve yağmur sularını tutacak yapay göletlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.
-“Kıbrıs konusunda en fazla mağdur olan taraf Kıbrıslı Türklerdir”
Kıbrıs sorununa da değinen Çeler, umutlu olunması gerektiğini ifade ederek, “Kıbrıs konusunda en fazla mağdur olan taraf Kıbrıslı Türklerdir.” dedi.
Çeler, görüşmelerin Birleşmiş Milletler parametreleri çerçevesinde, Berlin’de netleşen Guterres çerçevesi esas alınarak sürdürülmesi gerektiği görüşünü dile getirdi.
-Şap hastalığı
Şap hastalığına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çeler, yıllardır uygulanmayan karantina ve dezenfeksiyon sistemlerinin mevcut tabloyu ortaya çıkardığını iddia etti.
Hayvan girişlerinde denetimlerin zayıfladığını öne süren Çeler, hem hayvancıyı koruyacak hem de pahalılığı önleyecek ekonomik tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi. Veteriner hekimler ve uzmanlarla birlikte bilimsel bir mücadele yürütülmesinin önemine işaret eden Çeler, giriş ve çıkışların ciddi şekilde denetlenmesi çağrısında bulundu.
ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen programda açıklandı.
Recep Tayyip Erdoğan, tanıtım programında da yaptığı konuşmada, “Türk Devletleri Teşkilatının kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, ortak dış politika mekanizmalarının oluşturulması ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası tanınırlığının artırılması gibi hedeflere de belgemizde yer verdik. Bununla birlikte bölgesel entegrasyonun sürdürülebilir olması için finansal mekanizmaların kurulması hayati önem taşıyor.” dedi.
Vizyon Belgesinin takdim yazısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kaleme alındı.
-“KKTC’nin gözlemci statüsüyle aramıza katılması, genişleyen vizyonun işaretlerinden biridir”
Takdim yazısında Türk Devletleri Teşkilatı’nın son yıllarda yürüttüğü çalışmalarla, ortak istikamet arayışını somut bir programa dönüştürdüğünü, bölgede istikrarı önceleyen ve dünya siyasetinde etkisini günden güne artıran bir yapıya kavuştuğunu kaydeden Erdoğan, “Teşkilatın kurumsal yapısının gelişmesi, Türk Dünyası’nın geleceğine dair umutlarımızı kuvvetlendirmekte; ortak bir medeniyet tasavvurunun inşası için gerekli zemini oluşturmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci statüsüyle aramıza katılması, bu genişleyen vizyonun işaretlerinden biridir.” görüşünü paylaştı.
Dünyada ve bölgede yaşanan gelişmelerin Türk devletlerinin daha güçlü bir bağla, daha sıkı bir işbirliği ve daha geniş bir vizyon ekseninde toparlanmasını gerekli kıldığını belirten Erdoğan, “Bu gerçeklik, bizleri ortak tarihimizin kökleriyle beslenen yeni bir yürüyüşe davet etmektedir.” ifadesini kullandı.
Türk Dünyası Vizyon Belgesi” 198 sayfadan oluşuyor. Vizyon belgesinde, “Giriş ve Temel İlkeler”, “Türk Dünyası Durum Analizi”, “İktisadi İşbirliği ve Ortak Kalkınma”, “Güvenlik Politikaları”, “Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi”, “Eğitim ve Akademik İşbirliği”, “Kültür, Dil ve Kimlik Politikası”, “Sosyal Politika ve Demografik Hareketlilik”, “Çevre, İklim ve Doğal Kaynaklar”, “Hukuki İş Birliği”, “Teknoloji ve İnovasyon Alanı”, “Ulaştırma, Lojistik ve Altyapı Entegrasyonu”, “Kurumsal Yapılanma ve Uygulama Mekanizması”, “Bölgesel ve Küresel Vizyon” olmak üzere 14 bölüm yer alıyor.
AK Parti Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığı tarafından hazırlanan belgenin, Türk Dünyası’nın ortak hedeflerini, küresel vizyonunu ve stratejik yaklaşımını belirleyen kapsamlı bir çatı politika yayını olduğu vurgulanarak, bu çalışmanın AK Parti’nin küresel sorumluluk anlayışı ve bölgesel liderlik vizyonuyla Türk Dünyası’nda birlik ve beraberliği pekiştirme iradesinin somut göstergesi olduğu dile getirildi.
Belgede, Türkiye’nin Türk devletleriyle olan toplam dış ticaret hacminin 100 milyar doların üzerine çıkarılması hedefi yer buldu.
Vizyon Belgesinde, Türk Dünyası’nın uzun vadeli hedeflerini belirlemek, stratejik yönelimlerini koordine etmek ve karar alma süreçlerini hızlandırmak amacıyla Türk Dünyası Vizyon Kurulu’nun oluşturulmasının büyük bir gereklilik arz ettiği belirtiliyor.
Öte yandan belgede, Türk Dünyası Ortak Terörle Mücadele Merkezi’nin kurulması, bu merkezin tehdit analizleri yaparak terörle mücadelede koordinasyonu sağlayan bir yapı haline getirilmesi hedefi de yer buldu.
Türk Dünyası Ortak Dil Platformu’nun kurulması hedefinin de yer aldığı belgede, e-Devlet sistemlerinin entegrasyonu sağlanarak Türk Dünyası vatandaşlarının sınır ötesi işlemlerini kolaylaştıracak mekanizmaların geliştirilmesi ve ortak bir dijital kimlik sistemi oluşturulması gerektiği vurgulandı.
Türk Dünyası ülkeleri arasındaki hukuki işbirliğinin güçlendirilmesinin, ekonomik, ticari ve güvenlik alanlarında daha sağlam ve uyumlu bir yapı oluşturmak için kritik bir gereklilik olduğu kaydedilen belgede, Türk Dünyası Adalet ve Hukuk Konseyi oluşturulması, Ortak Tahkim Merkezleri kurulması hedefleri arasında yer aldı.
Türk Yatırım ve Kalkınma Fonu’nun kurulması ve ortak projelerin finansmanında etkin kullanılması hedefinin yer aldığı belgede, Türk Dünyası Kalkınma ve İmar Bankası’nın oluşturularak üye devletlerin uzun vadeli yatırımlarına finansal destek sağlanması hedefine işaret edildi.
Belgede, Türk İnsan Hakları Konseyi’nin kurulması ve insan hakları uygulamalarının ortak standartlara kavuşturulması, Türk Dünyası Hukuk Akademisi’nin kurulması ve ortak hukuk eğitimi verilmesi de hedefler arasında yer aldı.