Hasan Erçakıca, Doğu Akdeniz’de bir paylaşım mücadelesi verildiğini ve saldırganlık aranacaksa, tezini masada savunmaktan kaçan Yunanistan tarafında aranması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin tezlerinin uluslararası hukuka uygun olduğunu ve uygulamalı örnekleri olduğunu belirten Hasan Erçakıca, haritaya bakıldığı zaman Türkiye’nin kıyılarına hapsedilmeye çalıştığının ve haklılığının rahatlıkla görülebileceğini belirterek meselenin özünün bu olduğunu, gerisinin ise teferruat olduğunu vurguladı.
Bu konuda Kıbrıslı Türklerin rolünün ne olması gerektiğine de dikkati çeken Erçakıca, Kıbrıslı Türk liderliğinin devrede olmadığına, bunun büyük hata ve eksiklik olduğunu dikkat çekti. Cumhurbaşkanı adaylarının Kıbrıslı Türkleri “siyasi bir aktör” yapma iddiasında olduklarını ama bu konuya müdahil olmayarak “bir siyasi aktör olma talebini gündeme getirmediklerine” tanık olunduğunu belirtti.
Erçakıca, “Dünyanın bir numaralı gündemi haline gelmiş, neredeyse salgının önüne geçmiş Doğu Akdeniz krizinden söz ediyoruz ama bu Doğu Akdeniz’in tam ortasında yer tutmuş olan Kıbrıslı Türk halkı siyasi temsilcileri vasıtasıyla hem barışı sağlamak, hem de kendi haklarını koruyabilmek için girişimler yapmak durumundadır. Ortada böyle bir girişim yoktur” şeklinde konuştu.
