GA: İsmim Gökhan Aslan, 1976 Ankara doğumluyum.
Okul hayatını Ankara’da tamamladıktan sonra 1995 yılında resmi bir kurum tarafından Kıbrıs’a tayin edildim. Kısa bir dönemin ardından 1996 yılında tekrar Ankara’ya dönüp çalıştıktan sonra 2003 yılında, Kıbrıs’a ilk gelişimde tanıştığım Mazhar choudhry abimiz ile birlikte China Bazaar’ı açtık.
12-13 Yıl ortaklıktan sonra 2015 yılında China Bazaar’da ki ortaklığımız son buldu. Hali hazırda devam eden ithalat sektöründe ki şirketim ile iş hayatıma devam ederken sektörde ki açıkları görerek bir ortağım ile birlikte yeme içme sektörüne atıldım.
GA: Şirketimizin ilk projesi Kıbrıs’ın ilk ve en başarılı AVM projelerinden olan City Mall Mağusa içerisinde ki Mardo oldu.
Yerel firmalarımız arasında lezzet anlamında en başarılı markalardan olan Mardo’nun en elit, en özel yiyecek hizmeti de veren konseptini Mağusa’lı kardeşlerimiz ile buluşturduk.
City Mall Mardo açıldıktan sonra yatırım ve araştırmalarımıza devam ettiğimiz sırada, Osmanlı ve mirasçısı Türk mutfağını en iyi şekilde vatandaşlarımıza tanıtmak, hatırlatmak ve sevdirmek amacı ile Matbah-ı Amire’yi açtık. Kıbrıs adasında 1571 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğu Kıbrıs adasında var olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu Mezopotamya’dan doğup, Dünya’nın 7 kıtasına gelenek, görenek ve adetlerini taşımıştır. Ecdat yadigârı, tüm halklar tarafından saygı ile kabul edilen Osmanlı Mutfağını Kıbrıs’ta ki soydaşlarımız ile yaşatmak şu an için en önemli hedefimiz. İlk aşamada ticari bir kazançtan öte ilk amacımız bu. Biz, kültürümüzü, özümüzü yaşatabilmek için yola çıktık. Kıbrıs’ta bizim konseptimizde başka bir mekan yok.
GA: Matbah-ı Amire, Osmanlı saraylarında bulunan ve Padişah ile ailesine yemek hazırlayan mutfaklara verilen isimdir. İlk defa Fatih Sultan Mehmet döneminde Topkapı sarayında açılmış ve daha sonra bu gelenek devam etmiştir. Osmanlı’da yemekler tüm saray sakinleri için farklı mutfaklarda hazırlanırdı. Osmanlı İmparatorluğu’nda 1500-2000 mutfak görevlisinin saraylarda bulunduğu bilinir. Padişah ve ailesinin yemekleri ise, zehirlenme riskine karşı, en güvendiği aşçıları ile Matbah adı verilen mutfaklarda hazırlanırdı.
Haftanın bazı günlerinde Tasavvuf Musikisi, Canlı Kanun ve Ney eşliğinde Hz. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli şiirlerinin okunduğu, söyleşilerin yapıldığı bazı programlar gerçekleştirdik.
Konseptimize tamamen Osmanlı ve mirasçısı Türk Mutfağı hâkim.
Özel bir isim ve anlam taşıdığı için ismimize yakışan bir konseptte sunum ve yemekler ile hizmet etmemiz gerekiyordu.
Menümüzde herhangi bir fast food ürün yok. Misafirlerimize tamamı ile et ve sebzelerden oluşan yemekler hazırlıyoruz.
Osmanlı döneminde tatlılar Helvahane adı verilen mutfaklarda yapılır, yemek sonrası tatlısız hiçbir sofra olmazmış. Osmanlı Mutfağında çok önemli bir yer tutan geleneksel tatlılarımız ile de ön plana çıkmayı hedefliyoruz. Dönemsel olarak farklı seçenekler mevcut olmak ile birlikte benim favorilerim olan Ayva Tatlısı, Kabak Tatlısı, Helva-i Hakkanı, Muhallebili Kadayıf, Sütlaç gibi lezzetlerimize çok güveniyoruz.
Ayrıca eski reçetelere sadık kalarak mevsime uygun meyveler, baharatlar ile şeker yerine bal kullanarak hazırladığımız Şerbetlerimiz de denemeleri için tüm misafirlerimizi bekliyor. Çocuklarımıza gazlı, zararlı içeceklerden içirmek yerine, doğal çiçekler ve baharatlarla şeker kullanılmadan bal ile yapılan faydalı güvenle içirebileceğiniz Şerbetlerimizi şişeleyip satmak planlarımız arasında.
Menümüzde ki tüm yiyecekler mevsimlerine uygun malzemeler ile hazırlanmaktadır. Bunda dolayı sezonluk olarak menümüzde ki yemekler değişkenlik gösterebilir.
Mutfağımızda asit düzenleyici, kıvam artırıcı, tatlandırıcı kesinlikle kullanılmamaktadır. Yemekleri kendi yağı ve suyu ile pişiriyoruz. Daha önce bahsettiğim gibi, Fast Food olarak nitelendirebileceğimiz hiçbir şey mutfağımızdan çıkmamaktadır.
Kıbrıs’a gelen padişahların burada ne yemekler pişirdiği, Kıbrıs’a özgü neler ürettiğini de araştırıyoruz. Hatta Molehiya gibi Kıbrıs ile özdeşleşen yemekleri de mutfağımıza koymak planlarımız arasında. Yenilikleri her zaman araştırıyoruz.
Son yıllarda ülkemizde görülen bağırsak ve mide kanserlerinin büyük bir bölümü dengesiz ve sağlıksız beslenmeden dolayı yaşanmaktadır. Bu kadar küçük bir nüfusa oranla yüksek bir hastalık seviyesinin olmasının başlıca sebeplerinden biri kültürümüze uygun olmayan sağlıksız bir yemek anlayışı ile yaşamamız. Örnek vermek gerekirse adanın geneline hâkim olan kebap kültürü aslında Osmanlı, Türk mutfaklarına Arap mutfağından geçmiş, bizim geleneklerimizde olmayan bir yemek kültürüdür.
Aslına bakmak gerekirse, Türkiye’de yeni yapılan bir araştırmaya göre, ülkenin en çok yaşayan insanları Akdeniz ve Ege’ye bağlı ilçelerden çıkmaktadır. Bunun ana sebeplerinden biri oradaki vatandaşlarımızın beslenme alışkanlıkları olarak görülebilir. Bir Akdeniz ülkesi olmamıza rağmen balık ve zeytinyağlı, otlu yemekler maalesef geniş miktarda mutfak kültürümüzde yer bulamadı.
Ticari bir hizmetten öte daha önce de belirttiğim gibi bu kültürü yaşatmak ve ülkemizde bu sektörü geliştirmek amacı ile şu an hizmet vermekteyiz. Bundan dolayı asla menümüzden fast food olarak nitelendirebileceğimiz bir ürün çıkmamaktadır.
Türkiye’de Osmanlı ve Türk mutfağı üzerine çalışan yerlere oranla menümüz çok daha geniş. Daha fazla yiyecek içecek seçeneği var. Fiyatlar ise onlara oranla çok daha düşük. Yani fiyat kalite oranımız çok yüksek.
Türkiye’de Osmanlı ve Türk Mutfağı sektöründe hizmet veren ustalar ile açılıştan önce görüş aldık. Usta isimler ile birlikte çalışarak bu menüleri, konseptimizi oluşturduk. Şu an halen onlar ile fikir birliği içerisinde adımlarımızı atıyoruz.
Dönemlik değişen yemek menülerimiz mevcut. Örnek vermek gerekirse Kavun içerisinde servis edilen Kavun dolması kısa zamanda çok sevilen yemeklerimizden. Yine Darüzziyafe köftesi, Yaprak Kebabı, Kuzu tandır gibi lezzetlerimiz de çok tercih edilenler arasında. Süvari ağızlığı gibi çocuk menülerimiz de mevcut.
Farklı bir ekmek arasında servis edilen Köfte ağırlıklı bu yemek ismini savaşa giden süvarilere hazırlanmasından almaktadır. Şu an biz bunu çocuklarımız için üretiyoruz. Şu anda yaz menüsü uygulamada. Ayrıca belirtmek isterim ki biz güne kahvaltı ile başlıyoruz. Kıbrıs Adası’nın organik balları, yöresel lezzetler ve en kaliteli ürünler ile hazırlanan kahvaltımız ve diğer tüm menülerimizi denemek için tüm misafirlerimizi bekliyoruz.
Bazı yemeklerin tarihsel açıklaması var. Biz bunları menülerimizde de yansıttık.
3. SAYFA
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 20243. SAYFA
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 20243. SAYFA
22 Kasım 20243. SAYFA
22 Kasım 2024