BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, UBP-DP hükümetinin siyasi misyonunun görüşmelerde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya ayak bağı olarak, süreci sekteye uğratmaya dayandığını savundu.
Özlem Çimendal
BKP Genel Sekreteri İzzet İzcan, gündemi Yeni Bakış’a değerlendirdi.
UBP-DP hükümetinin Türkiye tarafından misyon hükümeti olarak kurulduğunu savunanİzcan, hükümeti göreve geldiğinden bu yana hiçbir icraat yapmamakla ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı da görüşme masasında zorda bırakarak, ayak bağı olmakla suçladı.
“UBP-DP hükümeti misyon hükümetidir”
İzcan, Türkiye hükümeti tarafından kurulan UBP-DP hükümetinin misyonunun ekonomik paketleri, protokolleri hayata geçirmek, su ve birçok konuyu Ankara’nın dayattığı şekliyle uygulamak olduğunu söyledi.
“Amaç, Ankara’dan maddi katkı sağlayarak, seçimlere hazırlamak”
UBP-DP hükümetinin hükümete geldiği günden bugüne hiçbir icraatta bulunmadığını iddia eden İzcan, “Ortada hiçbir icraat yoktur. Bir misyon hükümeti olarak Ankara’nın taleplerini yerine getiren bir hükümet vardır. Hükümetin tek amacı Ankara’nın taleplerini vatandaşlıklar dahil, her konudaki talepleri hayata geçirip buradan maddi katkı sağlayarak, piyasaya olan borçları kapatıp yılbaşından önce seçime hazırlanmaktır” dedi.
İzcan, “UBP,DP koalisyonunun Misyonu kurulu statükoyu aynen devam ettirmektedir” diye konuştu.
“Yüzlerce müşavir yarattılar”
Hükümetin yüzlerce müşavir yarattığına da dikkat çekenİzcan, “Sayıları 100’leri geçen yeni müşavir ordusu yarattılar. Yeni atamalar yaptılar. Bütün dairedeki müdürleri ve kadroları değiştiler. Örgütlenerek kendi siyasi istikballeri için çalışmaktadırlar” dedi.
“Akıncı’ya ayak bağı olunuyor”
UBP-DP hükümetinin siyasi misyonunun da görüşmelerde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya ayak bağı olarak, süreci sekteye uğratmak olduğunun altını çizen İzcan, “Misyonları görüşme sürecini tıkayarak, takoz koymaktır. Görüşme sürecinin olumlu sonuç vermemesi için çalışmaktadırlar” diye konuştu.
“Özgürgün, her fırsatta Akıncı’ya saldırıyor”
Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün her fırsatta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya saldırdığını ve hakarete varan söylemlerde bulunarak, Akıncı’yı siyasi dilencilikle suçladığını ifade eden İzcan, “Sayın Özgürgün, çözüm isteyenleri ve çözüm arayışlarını kötüleyerek, ısrarla müzakere sürecine herkesin bildiği uzlaşmaz ve çözüm karşıtı Tahsin Ertuğruloğlu’nu veya müsteşarını görüşmeci heyete sokmak sureti ile bu süreci berhava etmeye çalışmaktadır. O nedenle ortada bir iyi niyet de yoktur. Türkiye’deki statüko ile işbirliği yapan bir siyasi yapı vardır” ifadelerini kullandı.
“Çözüm yanlısı bir siyaset yürütülmüyor”
AKP’nin bugüne kadar Kıbrıs’ta çözüm yanlısı bir siyaset yürütmediğini de iddia eden İzcan, “Türkiye Kıbrıs’ta Birleşik federal, toprağı bütün, askerden arınmış, siyasi eşitlik temelinde AB üyesi olmuş bir çözümü istemiyor. İstediklerini söyledikleri çözüm biçiminde çözüm olmaz. Bunu topluma anlatmamız gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“Var olan anlaşma da bozulacak”
Garantörlük , asker ve nüfus konusunda sürekli baskının olduğu bir anlayışla var olan anlaşmanın da bozulacağına dikkat çeken İzcan, “ Ankara ve KKTC Hükümetlerinin politikaları çözümü yakınlaştıracak politikalar değildir. Bu şekilde gerçek anlamda bir çözüme ulaşılmaz. İstenenler ve vurgulananlar çözümü bağdaştırıcı değil, çözümden ayrıştırıcı, koparıcı isteklerdir” diye konuştu.
“Özgürgün çözümsüzlük istiyor”
Hüseyin Özgürgün’ün siyasetinin belli olduğu ve çözümsüzlüğe oynadığına vurgu yapan İzcan, “Ankara ziyaretlerinde çözümsüzlük propagandasını yapmaya çalışıyor. Görüşme masasında olmamasına rağmen, siyasi gücünü sürdürme çabası içinde Ankara’yı da arkasına almak için uğraşıyor ” dedi.
“Akıncı’nın ziyareti, bastığı yeri görme çabası”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Ankara’ya yaptığı ziyaretin iyi okunması gerekliliğine de değinen İzcan, “Asıl önemli olan Sayın Akıncı’nın ziyaretedir. Bunun da nedeni görüşmelerde masada açık şekilde, toprak, harita, güvenlik meselelerinin görüşülerek somut adımlar atılma zamanının gelmiş olmasıdır. Akıncı, özellikle Hüseyin Özgürgün’ün suçlamaları ve saldırıları neticesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yüz yüze görüşme talep ederek, bastığı yeri görmek istemiştir. Mülkiyet ve güvenlik, toprak konusu Türkiye’yi de direkt ilgilendiren ve onayının alınmasının gerektiği noktalardır bu nedenle de Akıncı, ziyaretinde TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yüz yüze açık açık bu konuları konuşmuştur” ifadelerini kullandı.
“Bütün sorumluluğu almak istemiyor”
Akıncı’nın Türkiye ziyaretini, görüşme masasındaki bütün sorumluluğun kendi üzerine kalmaması için Ankara’nın da ne düşündüğünü açık şekilde öğrenme girişimi olarak yorumlayan İzcan, “Akıncı, garanti sisteminin birtakım değişikliklere açılmasını istemiştir. Bunun siyasi desteği arayışındandır. Erdoğan’dan da bu konudaki görüşlerini almıştır. Sayın Akıncı masada görüşülen ciddi konuların sorumluluğunu tek başına yüklenmek istememiş ve Tayyip Erdoğan’dan da atılacak adımlar, verilecek kararlar doğrultusunda görüşlerini istemek durumda kalmıştır. Ortada da kalmak istememiştir. Görüşmenin içeriğini tam olarak bilmemekle birlikte Sayın Akıncı’dan görüşme talep edeceğiz. Ankara hükümetinin ne düşündüğünü biz de bilmek istiyoruz. Mülkiyet, toprak garantiler konusundaki tavırları nedir bunları öğreneceğiz” dedi.
“Ayda 500 vatandaşlık veriliyor”
UBP-DP hükümeti tarafından ayda 500 vatandaşlık verildiğini de iddia eden İzcan, “Hem toprak tavizi verilmeyeceğinin söylendiği hem de sürekli vatandaşlık dağıtıldığı bir ortamda çözüm isteminin samimiyetinin sorgulanması gerekir. Ki bu tavır çözüm istememekle de eş değer bir tavırdır” ifadelerini kullandı.
3. SAYFA
02 Aralık 2024SPOR
02 Aralık 20243. SAYFA
02 Aralık 2024SPOR
02 Aralık 2024SPOR
02 Aralık 20243. SAYFA
02 Aralık 20243. SAYFA
02 Aralık 2024